 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
15. Hukuk Dairesi
E: 1979/1849
K: 1979/2230
T: 09.11.1979
DAVA : Taraflar arasındaki davanın (Kütahya 1. Asliye Hukuk Hakimliği)'nce görülerek davanın reddine teminat mektubu üzerine konan ihtiyati tedbirin kaldırılmasına dair verilen 29.05.1979 tarih ve 388/198 sayılı hükmün duruşmalı olarak temyize tetkiki davacı avukatı tarafından istenmiş olmakla; dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Mahkemece 27.01.1977 günlü oturumda, Ekkişehir Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi'ne talimat yapılarak, bu mahkemece resen tayin edilecek üç mühendis bilirkişi marifetiyle davacı tarafca yapılması taahhüt edilen Eskişehir Topraksu Bölge Müdürlüğü ikmal inşaatının iş miktarının ihale bedelinin % 20'si üzerinde kalıp kalmadığı hususunun tayin ve tesbiti maksadıyla bilirkişilerden gerekçeli rapor alınmasına karar verilmiştir.
Ancak 27.09.1979 günlü 7. oturumda ise, mahkemece Eskişehir 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 19.07.1977 günlü cevabı talimatına uyarak, bir elektrik mühendisi bir inşaat mühendisi, bir makina mühendisi, bir inşaat eksperi ve bir inşaat mühendisi olmak üzere seçilecek beş kişilik bir bilirkişi kurulunca naip mahkeme tarafından mahallinde keşif yapılmasına karar vermiş bulunmaktadır.
Bu karar gereğince Eskişehir 1. Asliye Hukuk Hakimliği'nce seçilen beş kişilik bilirkişi kurulu aracılığı ile mahallinde yapılan keşfi müteakip verilen 28.11.1978 günlü rapor kapsamından; inşaatın birinci keşfe göre % 12 daha aza bitirileceği ve böylece % 20'nin altında bulunduğundan, yüklenicinin tasfiye hakkının doğmadığı anlaşılmıştır.
Bu rapora karşı davacı vekili 21.03.1979 günlü dilekçe ile itiraz etmiş, mahkemece bu itirazlar reddedilmiş bulunmaktadır.
Oysaki, HUMK'nun 276. maddesinin 3. fıkrasında, (yalnız bir kişi ehli vukuf intihap edilebilir. Üçten ziyade intihap olunamaz) amir hükmü mevcuttur. Buna rağmen mahkemece, bu buyurucu hüküm dışına çıkılarak seçilen beş kişilik bilirkişi kurulu aracılığı ile keşif yapılıp alınan rapora dayanmak suretiyle karar verilmesi usul hükümlerine tamamen aykırı bulunmaktadır. Bu hususun ise, kamu intizamına ilişkin bulunması dolayısıyla resen gözönüne alınması gerekir.
Kaldıki, esas yönünden de, bu beş kişilik bilirkişi kurulunca verilen 28.11.1978 günlü rapora karşı davacı vekili tarafından 21.03.1979 günlü dilekçe ile giderilmesi özel bilgi ve uzmanlık (teknik) konularına ilişkin bulunan (HUMK m. 275) hususlarda itiraz edilmiş olmasına göre bu konularda mahkeme bilirkişi düşüncesini almakla yükümlüdür. Bu nedenle, mahkemece aynı bilirkişilere veya yine re'sen seçilecek bilirkişilere bu itiraz konularında inceleme yaptırılarak ek rapor veya yeni rapor alınması gerektiği halde verilen bilirkişi raporunun mukim gerekçeye müstenit olduğundan bahsiyle, davacı vekilinin tüm itirazlarının reddine karar verilmesi de, usul ve yasaya aykırı görülmüştür.
SONUÇ : Yukarıda belirtilen nedenlerle kararın temyiz eden davacı yararına (BOZULMASINA) ve 1.400 lira duruşma vekalet ücretinin davalı tarafından alınarak davacıya verilmesine, peşin harcın istek halinde davacıya iadesine 09.11.1979 gününde oybirliğiyle karar verildi.