 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
15. Hukuk Dairesi
E: 1979/1754
K: 1979/1927
T: 02.10.1979
DAVA : Taraflar arasındaki davanın (Denizli 1. Asliye Hukuk Hakimliği)'nce görülerek 10.300 liranın davalıdan alınarak davacıya verilmesine fazla talebin reddine dair verilen 11.04.1979 tarih ve 793/310 sayılı hükmün temyizen tetkiki devamlı avukatı tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı vekili, davalının petrol istasyonu binasını yaptığını, bu inşaat nedeniyle kendisine 12.500 lira borcu bulunduğunu beyanla, bu paranın davalıya ödetilmesini istemiştir.
Mahkemece, davalının 11.04.1979 günlü oturumdaki (davacıya benim 10.300 lira borcum kalmıştı) yolundaki imzalı beyanına dayanılarak, bu paranın davalıdan alınmasına karar verilmiştir.
Oysaki davalı, gün mahkemeye sunduğu 11.04.1979 günlü dilekçesinde, dava konusu yere ait davacı tarafından yapılan işlerde, tasdikli projede belirtilen eksiklerin tamamlansa idi, davacının kendisinden 10.300 lira alacağı olacağı şeklinde beyanda bulunmasına rağmen, duruşma tutanağına bu beyanının aynen geçirilmediği ileri sürülerek imzalı beyanının tutanağa yazılış şeklinde itirazda bulunmuştur.
11.04.1979 günlü duruşma tutanağının incelenmesinde ise, davalının ikrarını kapsayan bu beyanının davalıya okunduğu yazılmamıştır.
HUMK'nun 151/son maddesinde, (zabıtnamenin iki tarafın ikrar, sulh ve feragata ilişkin kısımları bunların huzurunda okunarak kendilerine imza ettirilir) hükmü yer almıştır. Olayda olduğu gibi, ikrarı kapsayan bir beyanın, ikrar eden davalıya okunduktan sonra imza ettirilmesi ve bu hususun tutanağa açıkça yazılması gerekir. Yasanın bu hükmü, yapılan işlemin geçerli tutulması şartıdır. İkrar gibi davacı isteminin kabulünü kapsayan ve sonucuna etkili bulunan bir beyanın, bu biçimde uygulamaya konulmasında zorunluluk bulunduğu açıktır. Bu nedenle, tutanağa beyan, o beyanı yapan davalı önünde açıkca teker teker okunarak, onun irade ve maksadını tam anlamı ile yansıtıp yansıtmadığı bu suretle belirtildikten sonra, tutanak imza ettirilmelidir.
Aksi biçimde yapılacak işlem, usulün anılan maddesine aykırı düşeceğinden, bu yoldaki beyana dayanılarak verilen kararın da bozulmasını gerektirir.
SONUÇ : Kararın yukarıda belirtilen nedenlerle temyiz eden davalı yararına (BOZULMASINA), ödediği temyiz peşin harcının istek halinde iadesine, 02.10.1979 gününde oybirliğiyle karar verildi.