Hukuki.NET


Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


T.C.
YARGITAY
15. Hukuk Dairesi
E: 1979/1403
K: 1979/1472
T: 15.06.1979
DAVA : Taraflar arasındaki davanın (Eyüp 1. Asliye Hakimliği)'nce görülerek mahkeme ilamında belirtilen gerekçelere binaen verilen 14.3.1979 tarih ve 146/122 - 146/122-1 sayılı hükmün temyizen incelenmesi davalı avukatı tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde olduğu anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Hükümlerin tavzihi HUMK'nun 455-459. maddelerinde düzenlenmiştir. Bir hükmün müphem olması veya biribirine çelişik fıkraları ihtiva etmesi halinde icrasına kadar o hükmün tavzihinin istenmesi mümkündür. Sözü geçen kanunun 489-490 maddelerince hakim hükmünü verdikten sonra o davadan elini çekmiş olur. Taraflardan birisince temyiz edilip bozuldukça o davaya yeniden bakamaz, verdiği hükmü de değiştiremez. Hükümlerin tavzihi bu ana kuralın dışında değildir. Faizin başlangıç tarihinin 22.1.1974 günlü belgeye istinaden 22.1.1974 günlü "tavzih talebi" üzerine faizin 22.1.1974 tarihinden itibaren yürütülmesine dair 5.4.1979 tarihli esas 1979/146 karar 1979/122,1 sayılı yerel mahkeme kararı usul ve kanuna aykırı görülmüştür.
Kaldı ki, davacının 5.4.1979 tarihli tavsih dilekçesi karşı tarafa tebliğ de edilmemiştir.
Tavsih isteği, hükmü veren mahkemeye 2 nusha olarak verilecek dilekçeyle yapılır. Mahkeme dilekçenin birini diğer tarafa tebliğ ettirerek yazılı olarak cevap vermesi için uygun bir süre tayin eder. Cevabında 2 adet verilmesi ve karşı tarafa tebliği zaruridir. Yerel mahkemenin HUMK'nun 455-458. maddelerinde yazılı hükümlere uymamış olması da doğru değildir.
Mahkemenin bütün bu yönleri gözden kaçırarak verdiği karar bozulmalıdır.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle mahkeme kararının bozulması gerekmekte ise de, kanuna uymayan bu husus hakkında yeniden yargılama yapılmasına gerek görülmediğinden HUMK'nun değişik 438. maddesi gereğince mahkemenin 4.5.1979 tarih ve esas 1979/146 karar 1979/122-1 sayılı tavzih kararının bozularak kaldırılmasına, yerel mahkemenin 14.3.1979 tarih ve esas 1979/146 karar 1979/122 sayılı kararı, uyulan bozma kararı uyarınca hüküm verilmiş olmasına, dosyadaki yazılara, ve delillere ve bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş yönlere ilişkin temyiz itirazları da incelenemeyeceğine göre davalının bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün (ONANMASINA) 15.6.1979 gününde oybirliğiyle karar verildi.
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06
  • Kısmi Kabul ve Kısmi Red Kararından Sonra 3/4 oranından indirimli icra vekalet ücreti 
  • 26.04.2025 09:11


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini