 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
13. Hukuk Dairesi
E:1979/959
K:1979/1435
T:22.03.1979
- MİRASÇILARIN SORUMLULUĞU (PAYLAŞIMDAN SONRA SORUMLULUK)
ÖZET : Alacaklı onaylamadıkça mirascılar paylaşımdan sonra da kalıt borçlarından dayanışmalı olarak ve bütün mallarıyla sorumludurlar.
(743 s. MK m. 582, 616)
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda lamda yazılı nedenlerden dolayı 1875 er liranın davalılardan Saniye ve Ali Osman'dan alınarak davacıya verilmesine ilişkin olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşuldu.
Davacı, davalıların miras bırakanında harici senetle satın aldığı tapulu taşınmaz payı için verdiği 15000 liranın satışın geçersiz olması nedeniyle ödetilmesini istemiştir.
Davalılar, Nazife, Selime ve Şaziye, davacının dayandığı satış senedindeki imzanın miras bırakanlarına ait olmadığını savunmuşlardır. Davalılardan Fatma duruşmaya gelmemiş ve yazılı savunmada bulunmamış, Ali Osman ve Saniye ise mahkemeye verdikleri ortak imzalı dilekçede davayı aynen kabul ettiklerini bildirmişlerdir.
Mahkemece, veraset belgesindeki paylarına göre 1875'er liranın davayı kabul eden davalılar Ali Osman ve Saniye'den alınmasına, fazlaya, faize ve masrafa ilişkin isteğin reddine karar verilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir yolsuzluk görülmemesine göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2 - MK.nun 582 ve 616. maddeleri hükümleri gereğince alacaklı razı olmadıkça mirasçılar taksimden sonra dahi terekenin borçlarından müteselsilen ve bütün mallarıyla sorumludurlar. Davacı alacağının .davalı mirasçılardan müteselsilen alınmasını istemiş olmasına göre davayı kabul eden mirasçılardan alacağın tümünün tahsiline karar verilmesi gerekirken payları oranında alınmasına karar verilmiş olması usul ve kanuna aykırıdır. Davalılardan Ali Osman ve Saniye 3.5.1976 havale tarihli ve davayı kabul ettiklerine ilişkin dilekçeyi ilk oturumda verdikleri anlaşıldığından davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifelerinin 7. maddesi hükmü uyarınca yarı vekalet ücretine hükmedilmemiş olması bozmayı gerektirir.
Sonuç : Temyiz olunan kararın 2. bentte gösterilen nedenlerle (BOZULMASINA) ve peşin harcın istek halinde iadesine 22.3.1979 gününde oybirliğiyle karar verildi.