 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
12. Hukuk Dairesi
E: 1979/8342
K: 1979/8861
T: 20.11.1979
DAVA : Yukarda tarih ve numarası yazılı mercii kararı borçlu vekili tarafından temyiz olunması üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye 13.9.1979 tarihinde gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Takip dayanağı 17.3.1977 tanzim ve 1.4.1977 vadeli belge, aleyhine takip yapılan kollektif şirket tarafından Vakıflar Bankasına ödenmek üzere (U.) Ticarat muhatap gösterilmek suretiyle düzenlenmiştir. Bu belgenin yüzünde lehtar Vakıflar Bankası'nın bir damgası vardır. Bu damgada okunabilen yalnız tahsil kelimesidir. Senedin arkasında (C.İ.)'nun tarihsiz beyaz cirosu vardır. Ayrıca Vakıflar Bankası T.A.Ş.'nin 4.4.1977 tarihli,tah.) kelimesi okuna bilen imzalı bir damgası daha mevcuttur. T.T. Kanunun 583. maddesinin 5. bendi gereğince ödeyecek muhatabın ad ve soyadı yazılı değildir. (U.) ticaretin tüzel kişiliği bulunduğu belli değildir. Bu halde T.T.Kanunun 583. maddesinin 3. bendinde yazılı unsuru eksiktir. Bu halde 584. maddenin birinci fıkrası gereğince diğer fıkralarda yazılı istisnalar dışında kaldığının , unsurun eksikliği dolayısiyle dayanak belge poliçe sayılamaz. Mercii usulü veçhile süresinde kendisine intikal eden işlerde İİK. 170/A maddesinin ikinci fıkrası gereğince dayanak belgenin kambiyo senedinde olup olmadığının re'sen tesbit etmekle yükümlüdür. Kambiyo senedi olmadığı saptanırsa takibi iptal etmesi gerekir. Bu nedenlerle muhatap (U.) ticaretin tüzel kişiliği bulunup bulunmadığı araştırılmadan borçlunun isteğinin reddine karar verilmesi doğru olmadığından mercii kararının bu nedenle esastan bozulması gerekir.
Diğer taraftan borçlu T.T. Kanunun 622. maddesi gereğince cirolar arasında teselsül olup olmadığını aramakla yükümlüdür. Belgenin yukarıda yazılı esaslara göre poliçe olduğu saptanırsa bu halde lehtar Vakıflar Bankası'nın senet yüzündeki tahsil damgası ve senet arkasındaki damganın mahiyeti araştırılarak takip yapana ne suretle geçtiği saptanıp sonucu dairesinde bir karar verilmesi gerekeceği düşünülmeksizin itirazın reddine karar verilmesi de yasaya aykırıdır.
SONUÇ : Bu nedenlerle borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile temyiz olunan mercii kararının İİK. 366 ve HUMk. 428. maddelri uyarınca BOZULMASINA, 20.11.1979 gününde oybirliğiyle karar verildi.