 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
12. Hukuk Dairesi
E: 1979/2298
K: 1979/2358
T: 19.03.1979
DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün onanmasını mutazammın 19.10.1978 tarih ve 8338-8902 sayılı daire ilamının müddeti içinde tashihen tetkiki müştekiler vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye 8.3.1979 gününde gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Müştekiler tetkik merciine yaptıkları başvuruda, taşınmazın satışının 5.10.1976 günü saat 14-14.30 arasında icra edilecek iken ihalenin saat 16'ya kadar uzadığını, aynı gün 9. İcra Memurluğuna ait 915/324 sayılı dosyadaki mahcuzun satışı da bulunduğunu her iki dosyadaki satışın aynı münadi tarafından birlikte yürütüldüğünü, bu halin ihalenin seyir ve cereyanına ve nidanın gereği şekilde yapılmasına engel olduğunu, bu nedenle de taşınmazın gerçek alım satım rayicinin altında bir bedelle satıldığını, ihaleye fesat karıştırıldığını vesaireyi ileri sürerek ihalenin feshine karar verilmesi istemişler, merciice 26.4.1978 tarihinde itirazların reddine karar verilmiştir.
Vaki temyiz üzerine (münadinin başka bir satışı da idare ettiği iddia edilmiş ise de aynı gün 9. İcrda yapılan satışta (İ.K.) adında birinin münadi olarak bulunduğu ihalenin feshi istenen 10. İcranın satışında ise (M.B.) adında birinin bulunduğu ihale zabıtlarında yazılı olup, zaptın aksi sabit olmamıştır. Bu arada iki şahidin münadi (M.)'in bir an için gidip geldi şeklindeki şahadet zaptın aksinin isbat edildiğini kabule müsait bulunmadığı ve gayrimenkulün muhammen bedelin üstünde bir bedelle satılması nedeniyle de zarar unsurunun mevcut bulunmadığı) gerekçesi ile mercii kararı onanmıştır. Karar düzeltme istemi üzerine celp olunan her iki satışa ait dosyadaki ihale zabıtlarında münadi olarak (M.B.)'nun imzasının bulunduğu ve her iki satışı saatlerinin karşılaştığı saptanmıştır. (İcra ve İflas Dairesinin tutanakları hilafı sabit oluncaya kadar muteberdir). Her ne kadar her iki ihale zaptını imzalayan münadi (M.B.) 9. İcraya ait dosyanın satışında kendi yerine (İ.K.)'nın bulunduğunu, ancak, ihale zaptının kendisi tarafından sonradan imzalandığını, beyan etmiş ise de her iki zaptı imza eden münadinin bu şekildeki beyanı ihale zaptının aksinin subutuna gerekli neden sayılamaz. Ayrıca tanıklar da münadi (M.)'in diğer satış için gidip geldiğini beyan etmişlerdir. Şu duruma göre, her iki satışın aynı münadi tarafından yürütüldüğünü kabul zorunluğu vardır.
Dinlenmiş olan tanık beyanlarına ve özellikle (Z.Ö.)'in beyanına göre aynı saatte 9. icradaki satış nedeniyle münadi (M.B.)'nun ihale yerinden ayrılması sebebiyle bir çok kişinin satışın bittiğini zannettiği, bu halde ihalenin yüksek bedelle satılmaması sonucunu doğurduğu anlaşılmaktadır.
Gerçek bedelle, satış bedeli arasında fark bulunması durumunda zararın varlığını kabul etmek gerekir. İhalenin muhammen bedelden daha yüksek bir bedelle yapılmış olması (gerçek bedelle satıldığı zararın söz konusu edilemeyeceği) hususunda bir karine olarak kabulü de olanaksızdır. kanun koyucu bu hali bir karine olarak kabul etmiş olsaydı (ihalenin muhammen bedelden daha fazla bedelle yapılması halinde) zararın söz konusu edilemeyeceğini, ihalenin feshinin istenmeyeceğini hükme bağlardı.
Aynı münadinin iki satışı birden yürütmüş olmasına, bu yönden bazı kişilerin ihalenin bittiğini sanmalarına ve bunun sonucu olarak da taşınmazın gerçek değerinden daha az bedelle ihale edilmiş bulunmasına, böylece müştekilerin zarar görmüş olmalarına göre karar düzeltme isteminin kabulüne, 19.10.1978 tarih, 8338-8402 sayılı onama kararının kaldırılmasına ve 26.4.1978 tarihli mercii kararının açıklanan nedenlerden dolayı İİK. 366 ve HUMK. 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 19.3.1979 gününde oybirliğiyle karar verildi.