Hukuki.NET


Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 1979/981
K: 1979/1537
T: 27.03.1979
DAVA : Davacı vekili, davalının Erzurum'da bir acenta açmaya karar vererek müvekkilini tercih suretiyle 14.5.1976 tarihli vekaletname ile temsil yetkisi verdiğini ve sonradan 12.7.1976 günlü yazıda (idare meclisi kabul etmediğinden acentelik faaliyetlerinin hükümsüz olduğunun) bildirildiğini, davalı haksız fesih ettiğinden (40.000) maddi ve (250.000) manevi tazminatın faiz ile tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı cevap dilekçesinde, davacının kendisini Erzurum Şoförler Derneğinin tavsiye ettiğini bildirmesine rağmen sonradan gerçek dışı beyanda bulunduğunun anlaşıldığını, sözleşmenin 26. ve 29. maddelerine göre yetkilerinin kaldırılabileceğini ileri sürerek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, toplanan delillere göre sözleşmenin 26. ve 29. maddeleri uyarınca davalının fesihte mutlak yetkili olduğu kabul edilerek oyçokluğu ile davanın reddine karar verilmiştir.
Hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, acentelik sözleşmesinin haksız feshedilmesi nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemiştir.
Davalı, savunmasında davacının kendisini Erzurum Şoförler Derneğinin tavsiye ettiği kişi olarak takdim ettiğini, ancak, kendisine acentelik yetkisi verildikten sonra davacının Şoförler Derneğince tavsiye edilen kişi olmadığının anlaşıldığını ve böylece davalının daha işin başında hakikate aykırı beyanda bulunduğunu, bu halin meydana çıkması üzerine davacının acentelik sözleşmesinin feshedilmiş olduğunun ayrıca sözleşmenin 26. ve 29. maddelerinin de kendilerine mutlak fesih hakkı verdiğini ve davacının bu hallerde zarar ziyan istemiyeceğini peşinen kabul ettiğini bildirerek davanın reddini istemiştir.
Mahkeme sözleşmenin 26. ve 29. maddelerine dayanarak sigorta şirketinin mutlak fesih hakkı olduğunu ve bu halde davacının zarar ve ziyan isteme hakkının bulunmadığını benimseyerek davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
1 - Taraflar arasında acentelik sözleşmesi akdedildiği ve davacıya Beyoğlu 9. Noterliğinin 14.5.1976 tarih ve 14.509 sayılı belge ile acentelik vekaletnamesi verildiği ve keyfiyetin ilan edildiği anlaşılmaktadır. Davalı savunmasında, kendileri yönünden haklı olduklarını ileri sürdükleri bir fesih sebebine dayanmıştır.
TTK.nun 133/1. maddesi gereğince acentelik sözleşmesi süreli olsa dahi haklı sebepler nedeni ile sözleşme her zaman feshedilebilir. Bu nedenle fesih için sözleşmenin 26. maddesine dayanmaya gerek olmadığı gibi bu madde fesihle de doğrudan doğruya ilgili değildir. Fesih ile ilgili 27. maddedeki haller ise, olayda mevcut olmadıktan başka davalı bu maddedeki nedenlere de dayanmış değildir. Diğer yandan mahkemenin dayanak aldığı sözleşmenin 29.maddesindeki, davalının haksız davranışları karşısında davacının hiç bir talepde bulunamıyacağı ve tazminat isteyemiyeceği, şeklindeki hükmünde Borçlar Yasanın 19. maddesine ve MK.nun 2. maddesine aykırı olmakla geçersizdir. Bu durumda ve bu açıklamalar karşısında mahkemenin sözleşmenin bu maddelerine dayanak olarak hüküm tesis etmesinin yersiz olduğu aşikardır.
Ancak, yukarıda açıklandığı üzere ve Ticaret Kanunun 133/1. maddesi gereğince süreli dahi olsa haklı sebeplerle acentelik sözleşmesi her zaman feshedilebilir. Bu halde mahkemece davalı tarafından cevap layihasında ileri sürülen sebebin gerçek ve haklı olup olmadığı araştırılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir.
2 - Mahkemece reddedilen manevi tazminat üzerinden nisbi ücreti vekalet takdir edilmiştir. Oysa avukatlık ücret tarifesinin 11/son maddesi gereğince manevi tazminatların tümünden reddi halinde dahi hükmedilecek ücreti vekalet maktu tutarı aşamaz. Mahkeme kararı bu nedenle de ve kabul şekli itibariyle bozulamaz.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmü temyiz eden davacı yararına bozulmasına, ve davacı vekili duruşmaya gelmiş olmakla 1400 lira duruşma avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davalıya verilmesine, ödediği temyiz peşin harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 27.3.1979 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • Clicking Here TLO lookup 
  • 02.05.2025 08:42
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini