 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 1979/666
K: 1979/468
T: 05.02.1979
DAVA : Hacer- Ali Kına vs. ile Necati Karamolla ve Bayram Kına arasında çıkan davadan dolayı Fatsa As. Hukuk Hakimliğince verilen 5.4.1978 gün ve 1004/266 sayılı hükmü onayan dairenin 30.11.1978 gün ve 4945/5306 sayılı ilamı aleyhinde davacılar avukatı tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR: Davacılar, murisleri Dursun'un sağlığında davalı Bayram ile birlikte diğer davalı Necati'ye borçlandıklarını, Dursun'un ölümünden sonra davacı mirascıların Dursun'a ait borcu ödediklerini, fakat davalı Necati'nin senette Bayram'ın da imzası olduğundan ve ayrıca Bayram'ın kendisine borcu bulunduğundan bahisle senedi iade etmediğini ve davalı Bayramın kendisine olan borçları yükselince senedi (550.000) lira olarak doldurduğunu ve icra takibine geçtiğini bildirerek dava konusu senetle borçları olmadığının tesbitini istemişlerdir.
Davalı Bayram davayı kabul etmiştir.
Davalı Necati ise senette Dursun'un borçlu, Bayramın ise lehdar ve ciranta durumunda olduğunu, Dursun'un kendisine ait borcunun gerçekten ödenmiş olduğunu, oysa dava konusu senedin davacıların murisi ile kendisi arasındaki ilişkiden değil, Dursun'un Bayram ile olan hukuki ilişkisinden doğmuş olduğunu, açık bir senedin doldurulması söz konusu edilse bile bunun kendisini değil Bayramı ilgilendireceğini bu durumu itibariyle Dursunun Bayrama olan bonolu borcunu Bayramın kendisine ciro etmiş olduğunu, Bayram ile Dursun arasındaki ilişkinin kendisini ilgilendirmeyeceğini, kendisinin iyi niyetli olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkeme, toplanan deliller ve tanık beyanları ile iddia ispat edilemediği ve davalı Necatinin ticari defterlerine göre diğer davalıdan 543.639 lira alacaklı olduğu ve davacı taraf yemin de teklif etmediğinden davanın reddine karar vermiştir.
Hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiş, ancak Yargıtayca onanmıştır.
Bu kerre davacılar vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
Uyuşmazlık konusu bono 7.1.1976 tanzim ve 10.9.1976 vade tarihlidir. Bononun borçlusu davacıların murisi Dursun, lehdarı Bayram'dır ve Bayram diğer davalı Necatiye bonoyu ciro etmiş görünmektedir. 14.12.1977 günlü bilirkişi raporuna göre 1.7.1975-30.6.1977 tarihleri arasındaki davalılar Necati ve Bayram'ın ilişkilerinden dolayı Bayram, Necati'ye 543.639.20 lira borçlu görünmektedir. Davalı Necati vekili, 26.1.1978 günlü 11 numaralı oturumda, dava konusu senetteki borcun nedeninin işbu bilirkişi raporunda belirtilen alacak olduğunu imzası ile teyid ederek kabullenmiştir. Oysa senedin tanzim tarihi olan 7.1.1976 gününde Bayram'ın Necati'ye borcu değişik miktardadır ve senettekinden çok azdır. Davalı Necati senedin tanzim tarihinin 7.1.1976 günü olduğunu, davacıların murisi Dursun'un da aynı yılın Mart ayında öldüğünü bildiği cihetle hem tanzim tarihinden, hem de ölüm tarihinden sonraki Bayram borçlarının senede konulduğunu da bilmesi gerekir. Diğer yandan bu durum senedin sonradan doldurulduğunun açık kanıtı olmaktadır. Bilirkişi raporuna göre Bayram-Necati ilişkisi bakımından en son defter kaydının tarihi 1.3.1977'dir ve bu tarihdeki Bayramın borç durumu 543.639.20 liradır. Senedin tanzim tarihi olan 7.1.1976 gününde, 1.3.1977 tarihinde Bayramın Necatiye karşı alacak olan borcunun 550.000 lira civarında olacağı bilinemezdi ki senet 550.000 lira olarak doldurulsun. Demekki senet açık olarak düzenlenmiştir. Ayrıca açık senedin Bayram veya Necati tarafından doldurulmuş bulunması sonuca etkili değildi. Senedin tanzim tarihi 7.1.1976 olduğuna göre bu tarihteki borç durumuna göre doldurulması gerekirdi. Bayram bu tarihde Necatiye ne kadar borçlu olduğunu bilebilecek durumda olduğu gibi Necatide aynı tarihde Bayram'ın kendisine ne kadar borcu bulunduğunu biliyordu yahut bilmesi gerekirdi. 7.1.1976 günündeki borçtan çok daha yüksek bir tutarda doldurulan senedi (Bayram'ın doldurduğu kabul edilse dahi) Necati kabul etmekle, TTK.nun 690. maddesi aracılığıyla aynı Yasanın 592. maddesindeki kötü niyet ve ağır kusur unsurları gerçekleşmiş olur. Necati açık senedi kendisi doldurmuş ise aynı durum daha kuvvetle varid olur.
Bu durumda açık bononun anlaşmalara aykırı doldurulmuş olduğunun kabulü gerekir.
O halde mahkemece yapılacak iş, bononun tanzim günü olan 7.1.1976 tarihinde davalı Bayramın diğer davalı Necatiye ne kadar borçlu olduğunu bilirkişi incelemesiyle saptamak, saptanacak bu borç tutarında davayı red ve fazlası hakkında davayı kabul etmekten ibarettir. Bu yolda hareket edilmiyerek davanın tümden reddedilmesi bozma nedenidir. Ancak mahkemenin red kararı her nasılsa onanmış olduğundan davacının karar düzeltme isteği H.U.M.K.nun 440. maddeye uygun görülmekle onama kararının kaldırılarak hükmün yukarıda gösterilen nedenlerle bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ : H.U.M.K.nun 440. maddesine uygun olan davacı tarafın karar düzeltme isteğinin kabülü ile Dairemizin 78/4945 esas, 78/5306 karar sayılı ve 30.11.1978 günlü onama kararının kaldırılmasına ve hükmün yukarıda gösterilen nedenlerle davacılar yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının isteği halinde temyiz edene iadesine 5.2.1979 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.