 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 1979/5631
K: 1979/5905
T: 26.06.1979
DAVA : Merci kararı borçlu vekili tarafından temyiz olunması üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye 31.5.1979 tarihinde gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Lehtar alacaklı Cüneyt, .... Giyim Sanayi aleyhine üç adet belgeye istinaden kambiyo senetlerine mahsus yolla takip yapmış ve 163 örnek numaralı ödeme emri borçlu firma adına çıkarılarak aynı yerde çalışan tezgahtar Şükrü'ye 25.10.1978 de tebliğ edilmiştir ve bundan evvel İsmail tarafından şahsen tehil edilen Av. Temel, 24.10.1978 tarihli dilekçesi ile dayanak belgedeki imzaların müvekkiline ait olmadığını ileri sürerek itiraz etmiştir. Alacaklı 7.12.1978 tarihli dilekçe ile mercie müracaat ederek hasım olarak ...... Giyim Sanayi , İsmail'i göstermek suretiyle itirazın kaldırılmasını merciden istemiştir. Duruşmada alacaklı, senetlerde borçlu olarak firma gözükmektedir. Hacze gittiklerinde firma sahibi olduğunu iddia eden İsmail, ilk önce borcu inkar ettiğini, sonra kabul ettiğini, buna mahsuben 2.500 lira ödemede bulunduğunu, senetleri takibe koyduğunda, senetteki imzayı inkar ettiğini söylemiş, mercice dosya incelenmiş ve alacaklının beyanı veçhile imzanın ortağı Aydın'a ait olduğu saptandıktan sonra senedin vekil veya temsilci sıfatıyla imzalandığına dair bir kayıt bulunmadığından borçlu olarak İsmail'in inceleme yapılmaksızın geçerli olmayan itirazın ref'ine, takibin devamına karar verilmesi üzerine bu kararda borçlu olarak gösterilen İsmail tarafından karar temyiz edilmiştir.
Özetlenen şu duruma göre dayanak belgelerle borçlu olarak ....... Giyim Sanayi gösterilmiş ve senette imza mevcut bulunmuştur. Fakat ....... Giyim Sanayi'nin tüzel kişiliği haiz bir şirket mi yoksa bir firma mı veya adi bir ortaklık mı olduğu belirli değildir. Ve imzanın da kime ait olduğu belirtilmemiştir. Alacaklı 13.2.1979 tarihli duruşmada imzanın İsmail'e değil ortağı görünümündeki Aydın'a ait olsa gerek, zabıtta açıklık vardır, demiştir. Bu durumda TTK'nun 688. maddesinin 7. bendine göre senedi tanzim edenin imzası bulunmaması halinde bu belge 689. maddenin diğer fıkralarında yazılı istisnalar dışında kaldığından bono niteliğinde sayılamaz. Şayet yukarıda belirtildiği veçhile imza İsmail'e ait ise adi şirket olması halinde temsilcisi olması sebebiyle kendisi hakkında şahsen takibat yapılması gerekir. İmza sahibi temsilci lammassa bile TTK'nun 590. maddesi gereğince şahsen sorumlu olması gerekir. Takip İsmail'in şahsına karşı yapılmadığı cihetle ......... Giyim Sanayii aleyhine yapılan takipte İsmail borçlu olarak gösterilip itirazın kaldırılmasına karar verilmesi dolayısiyle şahsen bu takibin İsmail aleyhine yürütülmesini doğuracat şekilde karar verilmesi doğru değildir. Bu nedenlerle ............ Giyim Sanayi'nin tüzel bir kişiliği varsa ödeme emrinin, tüzel kişiliği temsile yetkili kimseye tebliği, yoksa bu takdirde tüzel kişiliği bulunmayan bu firma hakkında husumet tevcih edilemeyeceğinden senetleri imza eden kişi aleyhine takip yapılması, şayet senedi imza eden kişinin adi şirketi temsil yetkisi olduğu alacaklı tarafından saptanırsa BK'nun 533. maddesinin 2. fıkrası hükmü ve 449. madde ve 450. maddeler gözönünde tutularak bütün ortaklar hakkında takip yapmak yetkisine haciz olur.
SONUÇ : Bu nedenlerle İsmail'i ilzam edecek şekilde itirazın reddine ve takibin devamına karar verilmesi isabetsiz, temyiz itirazları yerinde görüldüğünden merci kararının İİK'nun 366 ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA) 26.6.1979 gününde oybirliği ile karar verildi.