 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 1979/4665
K: 1979/5114
T: 08.11.1979
DAVA : Taraflar arasındaki davadan dolayı (Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi)nve verilen 6.7.1979 tarih ve 118/162 sayılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalılar avukatı tarafından istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 6.11.1979 gününde davacı avukatı Atilla Sav ile davalı avukatı Gül Güven gelip temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar avukatları dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması duruşmadan sonraya bırakılmıştı. Bu kerre dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü
KARAR : Davacı vekili, davalı birlik ana sözleşmesinin 39. maddesinde Yönetim Kurulunun (9) asil ve (5) yedek üye olmak üzere 3 yıl için seçileceği hükme bağlandığı halde 24-25.2.1979 günlerinde yapılan olağan genel kurul toplantısında bir grubun baskısı ile ana sözleşme hükmün hilafına (13) asli ve (7) yedek üye seçimin yapıldığını ve müvekkillerini bu seçime muhalefette bulunduklarını açıklayarak olağan genel kurulun bu yöne ilişkin kararının iptalini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevabında, davacıların dava hakkı olmadığını, ileri sürdükten sonra yapılan seçimin ana sözleşmesindeki değişiklik nedeniyle usulüne uygun olduğunun savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkeme, toplanılan delilleri ve belgelere göre davacıların muhalefet şerhlerini oylama sırasında değil, 2. tasnif işleminden sonra yaptıklarından ortada 1163 sayılı Yasanın 53. maddesi gereğince usulüne uygun bir muhalefet şerhi bulunmadığından davacıların dava hakları bulunmadığı gibi ana sözleşmenin yönetim kurulu üyeleriyle ilgili 39. maddesinin değiştirilmesinden ve bu değişikliğin bakanlıkça onaylanmasından sonra maddenin yeni şekline göre yapılan seçimin usulüne uygun olduğu görüşü ile davanın reddine karar verilmiştir.
1 - Dava dosyası içerisindeki 25.2.1979 gününde başlayıp 27.2.1979 gününde sona eren davalı birliğin olağan genel kurul toplantısı tutanağının son bölümünde divanca, davacıların muhalefetine atıf yapılarak muhalif kalındığı açıklanmış bulunmasına ve bu tutanağa bağlı 27.2.1979 günlü davacılar tarafından genel kurul divan başkanlığına verilmiş aynı tarihi taşıyan dilekçe muhteviyatına göre davacıların 1163 sayılı Yasasının 53. maddesinin 1. bendi ve ana sözleşmenin 38. maddesi gereğince usulüne uygun olarak muhalefet şerhi verdiklerinin ve dolayısı ile de dava haklarının bulunduğunun kabulü gerekirken yazılı şekilde davacıların dava haklarının bulunmadığı yönündeki mahkeme gerekçesi doğru görülmemiştir.
2 - Davanın esasına gelince; 163 sayılı Yasanın 98. maddesi yollanması ile kooperatif şirketlerinde de uygulanması gereken TTK. nun (Esas mukavelenin değiştirilmesi başlığını taşıyan 385. maddesi ile onu izleyen 387, 388 ve 390. maddelere göre, yönetim kurulunca hazırlanması gereken ana sözleşme değişiklik teklifinin önce izin için ilgili bakanlığa gönderilmesi ve ancak bakanlıktan izin alınmasını müteakip genel kurulca değişiklik kararı verilmesi ve bundan sonra tescil ve ilan edilmesi gereklidir.
Olayımızda ise; davalı kooperatifin ana sözleşmesindeki yönetim kurulu üyelerini sayısını tesbit eden 39. maddedeki değişiklik daha önce 1976 yılı olağan genel kurulunca kabul edilmiş, bundan sonra izin için bakanlığa başvurulmuş, daha sonra da genel kurulca yeni bir karar alınmadan dava konusu 1979 yılı olağan genel kurul toplantısı yapılmış ve bilahare de 6.4.1979 tarihinde değişiklik tescil edilerek 13.4.1979 günlü Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi'nde ilan edilmiştir.
Görüldüğü gibi ana sözleşmedeki değişiklik işlemleri sırası yasasının öngördüğü sıralamaya uymadığı gibi son gelen kurul toplantısıda bu değişikliğin tescil ve ilan tarihinden önceye rastlamaktadır. Yukarıda da açıklandığı üzere, kooperatif şirketlerde de uygulanması gereken TTK.nun 390. maddesinin son cümlesine göre, ana sözleşmeyi değiştirme karar tescilden önce hüküm ifade etmeyeceği kesinlikte hükme bağlanmıştir.
O halde, yasada öngörülen sıraya uyulmadan gerçekleştirilen ve özellikle tescil yapılmadan ana sözleşmedeki yönetim kurulu üyelerinin sayısını tespit eden 39. maddedeki değişiklik hükmü ifade etmeyeceğinden, sanki bu değişiklik gerçekleşmiş gibi, bu maddenin değişik şekline göre yapılan yönetim kurulu üyeleri seçimi konusunda 1979 yılı olağan genel kurul kararının bu bölümünün iptali gerekirken, yazılı şekilde ve tescilin ancak üçüncü kişiler bakımından önem taşıyacağı görüşü ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmediğinden hükmün bu yönden de bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenler ile hükmün mümeyyiz davacılar yararına (BOZULMASINA) ve (3000) lira duruşma vekillik ücretinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine, ödeeiği temyiz peşin harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 8.11.1979 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.