 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 1979/4446
K: 1979/5018
T: 25.10.1979
DAVA : Davacı vekili, müvekkilinin nişanlısı olan İngiliz uyruklu E.W. Collen'in yolcu olarak seyahat ettiği davalı şirkete ait uçağın, 3.3.1974 günü Paris yakınlarında düşmesi sonucu öldüğünü, nikah işlemlerinin tamamlanması aşamasında feci kaza sonucu çok sevdiği nişanlısını yitiren müvekkilinin, olay nedeniyle çektiği büyük acı gözetilerek 100.000 lira manevi tazminatın tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili savunmasında, müvekkili şirketin olayda hile ya da ağır kusuru bulunmadığından, TTY.nın 767/1. maddesinde öngörülen bir yıllık zamanaşımı süresinin dolduğunu, olayda imalat hatası saptandığından TTY.nın 806/2. maddesi açısından da sorumlu olamayacaklarını, istenilen tazminatın haksız ve yüksek olduğunu bildirerek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, taşıma sözleşmesinden doğan tüm alacakların TTY.nın 767/1. maddesi hükmü uyarınca bir yılda zamanaşımına uğrayacağı, anılan yasanın 767/5. maddesinde öngörülen 10 yıllık zamanaşımı süresinin, taşıyıcının hile ya da ağır kusurunun kanıtlanması koşuluna bağlı olduğu, davacı vekilinin kesin önellere karşın taşıyıcının hile ya da ağır kusurunu kanıtlamaya yanaşmadığı gibi, kanıtlama yükünün kendilerine düşmediğini ve kanıt sunmayacaklarını belirttiği, bu durumda hile ya da ağır kusur kanıtlanamadığından bir yıllık zamanaşımı süresinin uygulanması gerektiği ve davanın bu süreden sonra açıldığının anlaşıldığı gerekçesi ile, davanın zamanaşımı yönünden reddine karar verilmiştir.
Hüküm, davacı vekilince temyiz edilmiştir.
KARAR : Kaza 3.3.1974 tarihinde meydana gelmiş, dava ise 26.8.1977 tarihinde açılmıştır. Yargıtay'ın kökleşmiş İçtihadına göre, kazada yolcu cismani zarara uğradığı ya da öldüğü takdirde, taşıyıcının hile ya da ağır kusuru aranmaksızın TTY.nın 767. maddesinin 5. fıkrası ve Borçlar Kanununun 125. maddesi hükümleri uyarınca 10 senelik zamanaşımı süresine tabidir.
Yukarıda yazılı tarihlere göre bu süre geçmemiş olduğundan, davaya bakılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken anılan Yasa hükmünün yanlış yorumlanması ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş ve davacının temyiz itirazı yerinde bulunmuştur.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, 25.10.1979 gününde oyçokluğuyla karar verildi.