 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 1979/2102
K: 1979/3083
T: 11.06.1979
DAVA : Taraflar arasındaki davadan dolayı Ürgüp As. Hukuk Hakimliğince verilen 7.2.1979 tarih ve 124/29 sayılı hükmün temyizen tetkiki davalı avukatı tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü :
KARAR : Davacı Mehmet Güneş, davalı ortaklığın 31.3.1978 günlü genel kurul toplantısında ana sözleşmenin 8. maddesine aykırı olark yönetim kurulu üyelerinin seçimi yapıldığını denetçilerin seçiminin usulsüz olduğunu ibra işleminde ilgililerin oykullanamayacağını iddia ederek genel kurul kararının seçim ve ibra kısmının iptalini talep ve dava etmiştir.
Diğer davacı Mehmet İlbağ ayrıca açtığı davada İsmail Avcı ve iki arkadaşının ana sözleşmede isimleri yazılı olmadığı için yönetim kuruluna seçilemeyeceğini iddia ederek genel kurul kararının iptalini istemiştir.
Davalı Anonim Ortaklık vekili davacıların genel kurulu iştirak ile olumlu oy kullandıklarını genel kurulda muhalif kalmadıklarını davacı Mehmet Güneş, denetcilik görevi sona erdiğini iddialar varit olmadığından davanın reddini istemiştir.
Mahkemece ayrı ayrı açılan davalar birleştirilerek deliller toplandıktan sonra 31.3.1978 günlü genel Kurul toplantısında ortaklık ana sözleşmesinin 8. maddesine aykırır olarak yönetim kuruluna üye seçildiği anlaşıldığından İsmail Arıcı Erol Berkmen ve Cemal Seymenin üyeliklerinin iptaline fazla istemin reddine karar verilmiştir.
Hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davalı Ürgüp Turizm ticaret ve sanayi A.Ş. TTK.nun 303. maddesi hükmüne uygun olarak ani kuruluş yoluyla ve 50 kurucu tarafından kurulmuş bir şirkettir. Şirket ana sözleşmesinin 8/2 maddesine göre ileride şirket sermaye artırımına giderek yeni ortaklar aldığı takdirde idare meclisi üyeleri ancak kurucu olan ve üyelerinin yalnız kurucu ortaklardan seçilmesine ilişkin hüküm geçerli bir hükümdür. TTK.nun 289. maddesinin 3 numaralı bendi gereğince kuruculara hususi menfaatlar sağlanabilir. Yine aynı kanunun 401. maddesine göre ana sözleşme ile bazı nev'i hisse senetlerine kar payı veya tasfiye halindeki şirket mevcudunun dağıtılması va sair husularda imtiyaz hakları tanınabilir. Olayda idare meclisi üyesi olmak sadece kurucu ortaklara bir imtiyaz olarak taanınmıştır. Tanınan bu hakkın yasaları da yönetim kuruluna seçilen 5 ortaktan üçü kurucu ortak değildir. Diğer bir deyimle ana sözleşmenin 8/2 maddesine aykırı bir seçim yapılmıştır. Hatta kurucu ortak olmayan davacı dahi yönetim kurulu üyeliğine adaylığını koymuş ve fakat seçilememiştir.
Genel kurul toplantısında sadece kurucu ortaklardan (Veli Kırca) yapılan bu seçimin şirket ana sözleşmesine aykırı olduğunu zabıta geçirtmiştir. Davacı ise TTK.nun 381/1. fıkrasının 1. bendinin öngördüğü zapta geçirme ve karara muhalif kalma unsurlarını yerine getirmemiştir. Bu durumda ve bu yönlerden davacının dava hakkının olmadığının kabulü zorunludur. Ancak ana sözleşmeni 8/2. maddesinde yazılı hükme aykırı olarak yönetim kurulunu seçmek fiili olarak ana sözleşmenin bu hükmünün değiştirilmesi anlamına gelmektedir. Oysa ana sözleşme hükümlerinin değiştirilmesi TTK.nun 385 ve devamın maddelerindeki hükümlere uyulması ile mümkündür. Herşeyden önce TTK.nun 386. maddesinde yazılı olduğu üzere ekonomi ve Ticaret bakanlığının müsaadesi olmadığı gibi eski ile yeni metin ilan ve ilgililere tebliğ edilmemiştir.
Bundan ayrı olarak imtiyazlı hisse seneti sahiplerinin haklarını ihlal eden ana sözleşme değişiklikleri TTK.nun 389. maddesi gereğince her pay sahiplerinin yapacakları (Özel Toplantı) sonunda verecekleri diğer bir kararla onanmadıkça infaz da edilemez İmtiyazlı pay sahibi ortaklar kurulunu toplantıya çağırmaya yönetim kurulu veya denetçiler mecbur oldukları halde olayda bu da yapılmamıştır. TTK.nun getirdiği ve uyulması gereken bütün bu formalitelere uyulmadan ana sözleşme hükümlerinin değiştirilmesi sonucunu doğruna genel kurul karalarına (Hukukilik) ve (geçerlilik) tanınamaz. Aksi haldea uyulması gerekli emredici bu kurallara uyulmadan ana sözleşme hükümlerin değiştirme olanağı verilmiş olurki bu da yasa hükümlerine aykırır düzer ve bu nedenle hukuken desteklenemez. Bu neden ve gerekçelerle mahkemeni kurucu ortak olmayan diğer pay sahiplerinden yönetim kuruluna seçilenlerin üyeliklerinin iptaline ilişkin mahkeme kararı sonucu itibariyle doğru oluph onanması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan gerekçelerle davalının temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, 11.6.1979 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.