 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
10. Hukuk Dairesi
E:1979/441
K:1979/7457
T:20.09.1979
- İŞ GÖREMEZLİK DURUMU - RAPORLAR
- İŞ KAZASINI BİLDİRME
ÖZET : Kurumun SSK m.109 uyarınca Kurum Sağlık Kurulla,:ı aracılığıyla sigortalıdaki işgöremezlik durumunu saptaması işveren yönünden bağlayıcı değildir. İşveren, uygun neden-sonuç bağlantısı içinde, iş kazasını kuruma bildirme yükümünü yerine getirmemesinin sonucu olmayan zarardan sorumlu değildir.
(506 s. SSK m. 21, 109)
Davacı, iş kazasında yaralanan sigortalı işçi için yapılan harcamalar üzerine uğranılan Kurum zararının rücuan ödetilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği hüküm altına almıştır.
Hükmün davalı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve tetkik hakimi tarafından düzenlenen raporla, dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Davalı sigortalı işçideki işgöremezlik oranının daha düşük olduğunu savunmuştur. Bu savunma Adli Tıp Meclisi'nden verilmiş raporla da doğrulanmıştır. Öbür yandan Kurumun Sosyal Sigortalar Kanununun 109. maddesi gereğince sigortalıdaki işgöremezlik durumunu tesbiti, işveren yönünden bağlayıcı nitelikte değildir. Bu, yön sözü edilen 109. maddenin ilk cümlesinde açıklık ve seçiklikle belirtilmiştir. Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözönünde bulundurulmaksızın kurum sağlık kurullarınca yapılmış sağlık saptamasına dayanarak hüküm verilmiş olması isabetli sayılamaz.
3- Davanın yasal dayanağı 506 sayılı Kanunun 27. maddesidir. Mahkemenin dahi kabulü bu yoldadır. Bu madde gereğince işverenin sorumlu tutulabilmesi ise, işverenin iş kazasını bildirme yükümünü yerine getirmemesinin (uygun neden - sonuç) bağı çevresinde meydana gelmiş Kurum zararlarına ilişkin ve bu zararla sınırlıdır. Bir başka anlatımla, şayet zararın tümü ya da bir kesimi böyle bir bağlantı içerisinde iş kazasını bildirme yükümünün yerine getirmenin sonucu değilse, işverenin sorumlu, tutulmasına yasaca olanak yoktur. Örneğin, bu olayda bildirim yükümünün yerine getirilmesi dışında dahi bir kısım zarar esasen meydana gelecek idiyse işverenin zararın bu bölümünden sorumlu tutulması mümkün değildir. Mahkemece bu yönden ve özelliklede yeterli araştırma yapılmaksızın işverenin tüm zarardan sorumlu tutulması kezalik bozma nedenidir.
O halde, davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
Sonuç : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenle (BOZULMASINA), peşin alınan temyiz peşin harcının istek halinde iadesine, 20.9.1979 gününde oybirliğiyle karar verildi.