 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
10. Hukuk Dairesi
E: 1979/4240
K: 1979/9135
T: 16.11.1979
DAVA : İş kazası sonucu ölen sigortalı işçinin hak sahiplerine yapılan harcamalar üzerine uğranılan Kurum zararının rücuan ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerle gerçekleşen 103124.72 liranın davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin hükmün süresi içinde temyizen incelenmesi taraflar avukatlarınca istenilmesi üzerine aşağıdaki karar tesbit edildi.
KARAR : 1 - Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre, tarafların aşağıdaki bentler kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2 - Bu davanın yasal dayanağını oluşturan 506 Sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun 26. maddesi uyarınca işveren, zararlandırıcı sigorta olayında anılan maddede belirlenen zorunluluk hallerinden en az birinin varlığı halinde rücu tazminatından sorumlu tutulabilir. Zorunluluk hallerinin var olup olmadığının takdir ve tesbitinin ise, ancak, bu maddede belirlenen esaslara uygun şekilde yaptırılıp düzenlenmiş bilirkişi raporunun varlığı ile mümkün olabileceği de ortadadır. Mahkemece hükme dayanak kılınan 19.4.1979 günlü bilirkbişiler raporunun ise, sadece dosya içeriğini nakledici ve özetleyici niteliği itibariyle, 26. madde esaslarına uygun şekilde düzenlenmiş bulunduğu söylenemez. Bundan ayrı olarak, dosyada mevcut 24.11.1975 günlü işgüvenliği müfettişi raporu ile ceza davasında alınan rapor ve hükme dayanak kılınan 19.4.1979 günlü raporların kusur oran ve nedenleri yönünden birbirine çelişik bulunduğu açıktır. Diğer yönden Ağır ve Tehlikeli işler Tüzüğüne ekli cetvelin 1 Numarasında yazılı su kuyusu işinde 17 yaşında bir çocuğun çalıştırılması olayında hükümde kabul edilen kusur oranlarının hak ve nesafet kurallarına uygun olduğu da iddia ve kabul edilemez. Bu nedenlerle, açıklanan hukuki ve maddi olgular gözönünde bulundurulup, hüküm tesisi usule ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
3 - Davalı vekili avukat (H.N.)'ın hükmün verildiği son celseye kadar vekalet görevini tam olarak ifa ettiği gözönünde bulundurularak, reddedilen miktar için davacı yararına avukatlık ücretine hükmedilmek gerektiği düşünülmeden aksine karar ittihazı da kezalik usule ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde; tarafların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarda açıklanan nedenle BOZULMASINA,(...) 16.11.1979 gününde oybirliğiyle karar verildi.