 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
10. Hukuk Dairesi
E: 1979/4204
K: 1979/6199
T: 27.06.1979
DAVA : Davacı, iş kazasında ölen sigortalı işçinin hak sahiplerine yapılan harcamalar üzerine uğranılan Kurum zararının rücuan ödetilmesini istemiştir. Mahkeme, isteği hüküm altına almıştır.
Hükmün davalılardan (N.E.) avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi:
KARAR : Dava, rucu alacağının her iki davalıdan müştereken ve müteselsilen alınması istemi ile açılmış bulunmasına ve zararlandırıcı sigorta olayının meydana gelmesinde her iki davalının müşterek kusurları bulunduğunun saptanmasına göre, rucu alacağının, tümüne, kesinleşen hak sahibi dosyasındaki kusur oranlarına göre müştereken ve müteselsilen hükmedilmesi usule ve yasaya uygun olup bozma nedeni kabul edilmemiştir.
Ne var ki; 506 Sayılı Yasanın 26. maddesi uyarınca bu tür rucu davalarının haleflik (=Ardalık) esasına dayandığı ortadadır. Bu nedenle davacı Kurum'un rucu alacağı dahi, zararlandırıcı sigorta olayına sebebiyet veren kişilerin hak sahiplerine ödemekle yükümlü miktarla sınırlıdır. Giderek, hak sahiplerinin saptanan zararları miktarı, Kurum'ca kendilerine bağlanan gelirin peşin sermaye değerinin altında ise Kurum alacağının bu miktarı aşamıyacağı da açıktır.
Bu nedenle; (N.E.) hakkında, öncelikle hak sahibi dosyasında, hak sahiplerinden (E.) ve (A.)'nın (N.)'nin % 75 ve (M.)'in % 25 kusurlarının karşılığı meydana gelen zararın saptanması ve rucu alacağına teselsül hükümlerinde nazara alınarak bu miktar aşılmamak kaydı ile hükmedilmek gerekir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki esaslar gözönünde tutulmaksızın (N.E.) hakkında rucu alacağına fazla hükmedilmesi usule ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde; bu yönü amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz olunan hükmün yukarda açıklanan nedenlerle ve hükmü temyiz eden (N.E.) bakımından BOZULMASINA, 27.6.1979 gününde oybirliğiyle karar verildi.