Hukuki.NET


Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


T.C.
YARGITAY
İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu
E: 1978/6
K: 1979/1
T: 21.01.1979
DAVA : Yargıtay 9. Hukuk Dairesi Başkanlığının 12.1.1978 gün ve 4, 144 sayılı yazılarında, toplu sözleşme yapan işçi kuruluşunun mensubu olmayıp, o sözleşmenin uygulandığı işyerlerinde çalışan işçilerin sözleşmeden yararlanabilmelerini 275 sayılı Toplu İş Sözleşmesi Grev ve Lokavt Kanununun 7/3. maddesine göre ödenmesi gereken dayanışma aidatı yanında, 274 sayılı Sendikalar Kanununun 21/2. maddesi uyarınca taraf işçi kuruluşunun yazılı muvafakatine de bağlı tutan ve bu iki koşul birlikte gerçekleşmedikçe toplu iş sözleşmesinden yararlanma olanağı bulunmadığına dair yıllardır uygulanagelen görüş ve yerleşmiş içtihadın aksine; toplu iş sözleşmesine taraf işçi kuruluşunun yazılı muvafakatine gerek bulunmadığı, toplu iş sözleşmesinden yararlanabilmek için sadece dayanışma aidatı ödenmesinin yeterli olacağı ve bu nedenlerle eski içtihattan dönülmesi yolunda dairede yeni bir eğilim belirdiği ve bu eğilim doğrultusunda verilmiş bir mahkeme kararı da dairece onaylandığı bildirilerek bu suretle doğan içtihat uyuşmazlığının içtihadı birleştirme yolu ile giderilmesi istenmiştir.
Yargıtay 1. Başkanlığının 19.10.1978 gün ve 1115 sayılı yazıları ile gündeme alınan konu, 27.11.1978 tarihinde Yargıtay Hukuk Bölümü İçtihadı Birleştirme Genel Kurulunda ele alınmış; 9. Hukuk Dairesinin 3.12.1964 gün 8458/7983, 20.9.1976 gün 12854/18810 sayılı kararları ile 30.1.1978 gün ve 1122/2444 sayılı kararları arasında içtihat aykırılığı bulunduğu oylama sonucu saptandıktan sonra, raportör üyenin 274 ve 275 sayılı Yasaların sistemleri ile olayda uygulama yeri olan hükümleri ve bunlarla ilgili yasama organındaki hazırlık çalışmaları ve bilimsel görüşler hakkındaki açıklamalarından sonra yapılan ikinci görüşmede aşağıda yazılı karara varılmıştır.
KARAR : Bir işçi kuruluşunun yaptığı toplu iş sözleşmesinden, sözleşmenin uygulandığı işyerlerinde çalışan ve sözleşmeye taraf işçi kuruluşu mensuplarının yararlanmaları temel kuraldır. İçtihat uyuşmazlığı yukarıda kısaca değinildiği üzere, toplu iş sözleşmesine taraf işçi kuruluşu üyesi olmayıp, sözleşmenin uygulandığı işyerinde çalışan işçilerin yararlanabilmelerinin tabi olduğu koşullardan doğmaktadır. Görüşmeler sırasında 9. Hukuk Dairesinin yerleşmiş içtihadını savunan bir kısım üyeler; 274 sayılı Sendikalar Kanununun 21. maddesinin sendikaların varlıklarını ilgilendiren bir alanda düzenlemede bulunarak, esas itibarı ile işçi ve işveren teşekküllerinin kendi faaliyetleri sayesinde mensuplarına sağladığı hak ve menfaatlerden o teşekkülün mensubu olmayanların yararlanabilmelerini teşekkülün yazılı muvafakatine bağlı kıldığını; 275 sayılı Toplu İş Sözleşmesi Grev ve Lokavt Kanunununun 7/3. maddesine toplu iş sözleşmesine taraf işçi teşekkülünün mensubu olmayıp o toplu iş sözleşmesinin uygulandığı işyerinde çalışan işçilerin sözleşmeden yararlanabilmeleri için dayanışma aidatının ödenmesini ön gördüğünü, böylece her iki Yasanın düzenledikleri alan itibariyle aynı derecede özel hükümler taşıdıkları, bunun sonucu olarak içtihadı birleştirmeye esas olan sorunun çözümünde belirtilen hükümlerden birinin diğerine göre özel nitelikte bulunduğundan söz edilerek herhangi birisinin dikkate alınamayacağı yolundaki düşüncenin savunulamayacağı, diğer taraftan her iki Yasanın yasama organında aynı zamanda kabul edilmiş olmaları ile 275 sayılı Yasanın sonraki yasa olduğu gerekçesi ile 274 sayılı Yasanın 21/1. maddesindeki temel kural uyarınca ilgili teşekkülün yazılı muvafakatinin aranması gerektiği, bu muvafakatin mesleki teşekküllerin 274 sayılı Yasanın 14. maddesinde ayrıntılı olarak belirlenen tüm faaliyetleri ile sağlanan hak ve menfaatlerden yararlanabilmeleri için zorunlu olduğu, toplu iş sözleşmesi sonucu sağlananlardan yararlanma söz konusu olduğu takdirde 274 sayılı Yasanın 21. maddesine sonradan 1317 sayılı yasa ile eklenen "275 sayılı Kanun hükümleri saklıdır" şeklindeki düzenleme uyarınca muvafakat yanında ayrıca dayanışma aidatı ödenmesi gerekli olduğu Yasanın sisteminin de bu yolda bulunduğu yasa koyucunun muvafakatin aranmasına gerek görmediği durumu yasada açıkca belirttiği, bu ayrık durumun 274 sayılı Yasanın 21. maddesinin 3. fıkrası ile "teşmil" için söz konusu edildiği, bütün bunların sonucu olarak toplu iş sözleşmesinden, sözleşmeye taraf teşekkülün mensubu olmayanların yararlanabilmeleri için her iki yasa birlikte uygulanmak suretiyle 274 sayılı Yasanın 21/1. maddesi hükmünce yazılı muvafakat yanında 275 sayılı Yasanın 7/3. maddesi uyarınca dayanışma aidatı ödenmesi gerektiği, ancak muvafakatin verilmemesinin objektif iyiniyet kuralları ile bağdaşmaması halinde işçinin mahkemeye başvurabileceği yolundaki düşünceler ileri sürülmüş ise de; çoğunluk şu gerekçelerle bu görüşlere katılmamıştır.
T.C. Anayasasının 46. maddesi hükmünce işçiler ve işverenler önceden izin almaksızın, sendikalar ve sendika birlikleri kurma, bunlara serbestçe üye olma ve üyelikten ayrılma hakkına sahiptirler.
Anayasa koyucuya Anayasanın 46. maddesini düzenlerken egemen olan düşüncelerden biri, kuşkusuz işçilerin bir sendikaya üye olup olmamak konusundaki özgürlüklerinin korunmasıdır. O halde sorun çözümlenirken ve 274, 275 sayılı Yasalar yorumlanırken bu temel düşünceden hareket edilmesi zorunluluğu dikkate alınmalıdır.
274 sayılı Yasanın 21/1. maddesi temel bir kural koyarak bir işçi veya işçi kuruluşunun kendi faaliyetleri sayesinde mensuplarına sağladığı hak ve menfaatlerin o kuruluş mensubu olmayanlara teşmilini kuruluşun yazılı muvafakatine bağlı kılmıştır. Bu maddeye sonradan 1317 sayılı yasa ile eklenen 2. fıkra ile "275 sayılı Kanun hükümleri saklıdır" hükmü getirilmiştir. İçtihadı birleştirmeye esas olan sorunla ilgili olarak saklı tutulan hüküm 275 sayılı Yasanın 713. maddesinde yer almış olup aynen şöyledir. "Bu madde gereğince yapılan bir toplu iş sözleşmesinden taraf işçi teşekkülünün mensubu olmayıp o toplu iş sözleşmesinin uygulandığı işyerlerinde çalışan işçilerin, bu toplu iş sözleşmesinden faydalanabilmeleri taraf işçi teşekkülüne, bu işçi teşekkülünce tesbit edilecek bir dayanışma aidatını her ay ödemelerine bağlıdır". Görülüyor ki bu hükümde muvafakattan söz edilmemiştir. Diğer taraftan 274 sayılı Yasanın 21/1. maddesi sonradan kabul edilmiş olması ve getirdiği düzenlemenin mahiyeti itibariyle 275 sayılı Yasanın 7/3. maddesini saklı tutmak suretiyle ona özel nitelik vermiş olması itibariyle toplu iş sözleşmesine taraf işçi kuruluşuna üye olmayan işçilerin sözleşmeden yararlanması koşullarının tayininde sadece 275 sayılı Yasanın 7/3. maddesi hükmünün dikkate alınması zorunludur. Bunun yanında ayrıca ilgili ... kuruluşun yazılı muvafakatinin aranması, muvafakatin verilmemesi halinde toplu iş sözleşmesi ile sağlanan hak ve menfaatlerden yararlanmak isteyen işçiyi sendikaya girmek zorunda bırakacaktır. Bu durum ise işçinin Anayasa güvencesi altında bulunan sendikaya üye olmak veya olmamak özgürlüğünü zedeleme sonucunu doğuracağından Anayası ile bağdaşmayan bir yorum biçimi benimsenemez. Şu husus da özellikle belirtilmelidir ki her ne kadar 275 sayılı Yasanın 7/3. maddesinde muvafakatin aranması koşuluna yer verilmemiş ise de dayanışma aidatı ödenmesini öngörmek suretiyle, bir taraftan işçinin sendikaya üye olma veya olmama hakkı ile diğer taraftan maddi katkı ile sendikaların varlıklarını koruma ilkeleri arasında kendi bünyesi içerisinde dengeli bir düzenleme getirmiş bulunmaktadır. Bu itibarla ve özetle toplu iş sözleşmesi yapan işçi kuruluşunun mensubu olmayıp o sözleşmenin uygulandığı işyerlerinde çalışan işçilerin sözleşmeden yararlanabilmeleri için 275 sayılı Yasanın 7/3. maddesi uyarınca dayanışma aidatı ödemeleri yeterli olup, ayrıca 274 sayılı Yasanın 21/1. maddesine göre ilgili kuruluşun yazılı muvafakkati arranması gerekir.
SONUÇ : Açıklanan nedenlerle bir toplu iş sözleşmesinden taraf işçi teşekkülünün mensubu olmayıp, o sözleşmenin uygulandığı işyerlerinde çalışan işçilerin yararlanabilmeleri için 275 sayılı Toplu İş Sözleşmesi, Grev ve Lokavt Kanununun 7/3. maddesi uyarınca dayanışma aidatı ödemeleri yeterli olup, ayrıca 274 sayılı Yasanın 21/1. maddesi gereğince ilgili teşekkülün yazılı muvafakatinin aranmasına yer olmadığına 21.1.1979 tarihinde yarıdan bir fazlayı geçen çoğunlukla karar verildi.
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • Türk Telekom Borç 
  • 13.06.2025 08:58
  • [Mal Paylaşımı davaları] Mal Paylaşımı dava sonucu alacak Nafakadan düşülebilir mi 
  • 12.06.2025 08:44
  • SGK sözleşmeli özel hastane Savcılığa şikayet edilebilir mi ? 
  • 11.06.2025 20:01
  • Fuzuli İşgalci Evin Demirbaşlarını Söküp Götürebilir Mi 
  • 11.06.2025 18:54
  • Solidworks Lisanssiz kullanımi yanlış adreste arama 
  • 10.06.2025 01:05


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini