Hukuki.NET


Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


T.C.
YARGITAY
İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu
E: 1978/4
K: 1978/5
T: 04.05.1978
DAVA : Davalının dava tarihinden önce öldüğünün belirlenmesi halinde davanın reddi gerektiğine ilişkin hukuk genel kurulunun 28.1.1977 günlü 5/3544 - 83 sayılı kararıyla davalının dava tarihinden önce ölmesinin davanın reddi için bir neden olmayacağı dava dilekçesinin davalının halefi bulunan mirasçılara tebliği bu şekilde taraf teşkili suretiyle davaya devam edilmesi gerektiğini öngören 3. Hukuk Dairesinin 30.3.1978 günül 1582 - 2160 sayılı kararı arasındaki içtihat aykırılığının giderilmesi 1730 sayılı kanunun 20. maddesi uyarınca istenilmiş olduğundan kararlar arasında içtihat aykırılığı bulunduğuna üçte ikiyi aşan oyçokluğu ile karar verildikten sonra işin esasına geçilerek gereği görüşüldü :
KARAR : HUMK.nun 38. maddesi uyarınca davaya ehliyet medeni kanun ile tayin olunur. Medeni kanunda öngörülen medine haklar kullanma ehliyeti yaş ve temyiz kudretini içermektedir. Hakiki kişilerin varlığı bu kurallar dışında tutulamaz. Medeni kanunun 27. maddesinin 1. fıkrası hükmünce şahsiyet çocuğun sağ olarak doğduğu andan başlar ve ölüm ile nihayet bulur. Bu nedenle ölümle kişiliği son bulan bir kimsenin medine hakları kullanmasından ve taraf ehliyetinden söz edilemez. Bu yönün mahkemece re'sen gözönünde tutulması zorunludur. Usulün 83-90. maddelerindeki ıslah ise ancak açılan bir davad taraflar ve müddeabih dışındaki bazı usulü işlemlerde uygulanabilmektedir. Ölmüş bir kimse hakkında açılmış bulunan bir davad halefiyet yolu ile de olsa mirasçıların davalı olarak kabul edilmesi davanın bu yoldan düzeltilmesi benimsenmemiştir. bu kuralın geçerliği usulün 87. maddesindeki "ıslah bunu yapan tarafın teşmil edeceği noktadan itibaren usle müteallik bilcümle muamelelerin yapılmamış addolunmasını müstelzimdir." müddei ıslah suretiyle müddeahihi tezyit edemez" hükmünden de anlaşılmaktadır.
Ölen bir kimse hakkındaki dava dilekçesinde davalının kimliğinin dilekçede gösterilmemiş davalı sütunun boş bırakılmış olduğu kabul edilemez.
Dava dilekçesinde bulunması gerekli hususlar usulün 179. maddesiyle 7201 sayılı tebligat kanununda gösterilmiştir. Açılar davaya karşı ilk itirazlar düzenliyen usulün 187 nci maddesinin 7. bendinde "dava arzuhalinin veya davetiye varakasının veyahut cevap layihasının tanziminde kanuni noksanlar bulunduğu veya tebliğin usulüen muvafık olmadığı iddiası" yer almaktadır. 193. maddesinin 1. fıkrası uyarınca da mahkemece iptaline karar verilen dava dilekçesinin yerine yeniden bir dilekçe düzenleyip vermeye davacı mecburdur. Gerek medeni kanun gerekse usul kanunu hükümleri dava açıldığı zaman hayatta bulunan taraflarla ilgili düzenlemeler öngörülmektedir. Ölmüş veya merhum kimseler hakkında açılan davalar için hükümler getirilmemiştir. Dava açıldıktan sonra taraflardan birisinin ölümü halinde yapılacak işlemler usulün 41. medeni kanunun 581. maddelerinde belirtilmiştir. Ölen bir kimse hakkında açılan davaya bakılmasına davacı tarafın isteği üzerine mirasçıların duruşmaya davalı sayılmasını mevzuatımız yer vermemiştir. Bu nedenlerle mirasçılar hakkında ayrı bir dava açılması zorunludur. Temel kural budur. Hak aramak durumunda bulunan davacının davasını açarken davalı olarak gösterdiği kimsenin hayatta olup olmadığını özenle araştırması ödevidir.
Kamu düzeniyle ilgili hususlarda yorum yolu ile işlem yapmak görev ve yetkiyi daraltmak veya genişletmek olanağı bulunmaktadır.
Yukarıda yer verilen açıklamalar karşısında davalının davadan önce öldüğünün saptanması halinde halefi olan mirasçıların davalı olarak mahkemeye çağırılmaları veya davanın bu yolda ıslah edilmesi görüşü benimsenmemiştir.
SONUÇ : Davalının davanın açılmasından önce ölmesi halinde davanın redid gerektiğin mirasçıların bu davada yer alamacağına dava dilekçesinde kanuni noksan bulunduğundan söz edilerek mirasçıların davaya katılmasıyla davanın yürütülemiyeceğine ve islah yolu ile de bunun gerçekleştirilmesine olanak bulunmadığına hukuk genel kurulunun bu konudaki 28.1.1977 günlü 5/3544 - 83 sayılı kararının doğru olduğuna 4.5.1978 gününde üçte ikiyi aşan oyçokluğu ile karar verildi.
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • Clicking Here TLO lookup 
  • 02.05.2025 08:42
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini