 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E: 1978/826
K: 1980/2319
T: 05.11.1980
DAVA : Taraflar arasındaki manevi tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Sinop Asliye Hukuk Mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen 8.9.1977 gün ve 63-214 sayılı kararın incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 20.12.1977 gün ve 12451-12158 sayılı ilamı: "... Davacıların manevi tazminat isteği B.K.nun 47. maddesine dayanmaktadır. Manevi tazminata temel olan düşünce, bozulmuş olan ruhi ve bedeni huzurun kısmen veya imkan dairesinde elde edilmesini sağlamaktır. Bu itibarla manevi tazminatın takdirinde bu ilkenin gözönünde bulundurulması gerekir.
Manevi tazminatın takdiri tamamen hakime aittir. Ne var ki, takdir hakkının söz konusu olduğu hallerde hakim, hak ve nesafetle hüküm vermek zorunluluğundadır. Bu temel kural, M.K.nun 40. maddesinde açıklık ve kesinlikle belirtilmiştir.
Hakimin hak ve nesafetle hüküm vermesi de, hukuk biliminden yararlanarak, genel olarak toplanan sosyal, ekonomik ve normal yapısının özellikle de, tarafların gerçek durumlarının gerektirdiği hak ve adalete uygun sonucu bulması demektir.
Çünkü, takdir hakkının mümkün olduğu oranda enfüsilikten kurtularak objektif esaslara dayanması halindedirki, kamu oyunda ve sosyal vicdanda hak ettiği güven ve inancı yaratır.
Olayda, davalının yüzde yüz kusurlu davranışı ile, davacıların kardeşi ölmüştür. Bu ölüm nedeniyle, davacıların büyük bir üzüntü duyacağı kuşkusuzdur. Oysa, mahkeme paranın satınalma gücünü gözönünde bulundurmaksızın, sembolik olarak tanımlanabilecek, çekilen elemi karşılamak değil, hafifletmektende uzak ve hatta duyulan elemi büsbütün artıracak bir tutarda 2500'er lira manevi tazminata hükmetmiştir. Böyle bir takdir hak ve adalet duygularını rencide eder niteliktedir ve B.K.nun 47. maddesinin amacına uygun değildir. Daha uygun bir manevi tazminata hükmedilmek icabeder" gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki kağıtlara, Özel Daire Bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere ve 22.6.1966 gün 7/7 sayılı içtihadı birleştirme kararının benimsediği ilkelere göre Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 5.11.1980 gününde oyçokluğu ile karar verildi.