 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E: 1978/64
K: 1979/372
T: 11.04.1979
DAVA : Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda (İstanbul 5. Asliye Hukuk Mahkemesi)'nce davanın kısmen kabulüne dair verilen 18.6.1976 gün ve 974/526 - 976/374 sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 15. Hukuk Dairesi'nin 2.2.1977 gün ve 976/2690-977/198 sayılı ilamıyla, (.... 1- İddia ve savunmaya, dosyadaki yazılara göre davacının diğer temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2- Davacı, davalıya ait yapının kaba işçiliğini üstlenmiş ve borcunu yerine getirmiştir.
Taraflar arasındaki esas uyuşmazlık yapılan işin metrekaresinin bedelindedir. Davacı metrekaresini 60 liradan, davalı ise 45 liradan yapılması hususunda anlaştıklarını iddia etmişlerdir) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Temyiz eden : Davacı vekili.
Davacı yüklendiği işi yapmış uyuşmazlık yapılan iş karşılığı ödenmesi gereken ücrete ilişkin bulunmaktadır. Burada davaya konu yapılan ücret yasaya göre bir sınırlandırmaya tabi olmayıp tarafların serbest iradeleriyle belirleyebilecekleri bir nitelik taşımaktadır. Davacı ücreti serbestçe belirlediklerini iddia ile miktar konusunda tanık dinletmek istemiştir. Mahkeme, tanık dinletme yolundaki isteği reddederek davalı kabulündeki 45 lirayı esas olarak alacağa hükmetmiş özel daire usulün 293. maddesinin 4 sayılı bendi uyarınca tanık dinleyip dinlenemeyeceği araştırılarak bu hüküm uyarınca tanık dinlenebileceği sonucuna varılırsa tanık dinlenmesi gerektiği nedeniyle kararı bozmuştur. Uyuşmazlık serbestçe belirlenebilecek ücrete ilişkin olması itibarıyla, özel daire bozma kararının kapsamı ve temyiz edenin sıfatına göre, usulü kazanılmış hak dikkate alınarak daha geniş bir bozma olanağı üzerinde durulmayarak tanık dinlenmesi konusunda usulün 293/4. maddesine dayanan bozma nedenleri Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsendiğinden bu yolda işlem yapılarak tanıkla isbat olunacak miktara, tanıkla iddia isbat olunamadığı takdirde davalının kabulündeki miktara hükmetmek gerekirken eksik incelemeye dayanan önceki kararda direnilmesi isabetsizdir. Direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının özel daire bozma kararında gösterilen sebeplerden dolayı HUMK'nun 429. maddesi gereğince (BOZULMASINA) davacı yararına takdir olunan (1.400) lira avukatlık parasının davalıdan alınıp, davacıya verilmesine 11.4.1979 gününde üçte ikiyi geçen çoğunlukla karar verildi.