 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E: 1978/605
K: 1980/2185
T: 01.10.1980
DAVA : Taraflar arasındaki Alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; İzmir Asliye 2. Ticaret Mahkemesince Davanın kabulüne dair verilen 17.3.1977 gün ve 40-65 sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 30.6.1977 gün ve 3058-3423 sayılı ilamı:
(...1379 sayılı kanunun 1. maddesinde belirtildiği üzere, Resmi dairelere veya kamuya yararlı dernek genel merkezlerine tahsis edilen eşyadan ardiye ücretinin alınmayacağı öngörülmüştür. Kanunun bu maddesi karşısında, davalıdan ardiye ücretine ilişkin bu davanın reddine karar verilmek icap ederdi..) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : Özel Daire ile yerel mahkeme arasındaki görüş ayrığı, dış ülkeden davalı adına düzenlenen irsaleyi ile Türkiye'ye gelip giriş gümrüğünce Denizcilik Bankasının ambarlama yerine konulan ve satış gümrük müdürlüğünce ihraç kaydı ile satışa çıkarıldığı halde alıcısı çıkmadığından Gümrük ve Tekel Bakanlığınca Ankara Halk Derneği ve Tokat Çocuk Esirgeme Kurumu Başkanlığına hibe edilen eşya nedeniyle, davalıdan ardiye ücreti talep edilip edilmeyeceğine ilişkin bulunmaktadır. Olay sırasında yürürlükte bulunanın 5383 sayılı Gümrük Kanununun 6290 sayılı kanunla değişik 126. maddesinin 5. fıkrasını değiştiren 1379 sayılı Kanunun 1. maddesinde Resmi Dairelere, iktisadi Devlet teşekküllerine, kamuya yararlı derneklere parasıyla verilen bu eşya için hernekadar 5383 sayılı Gümrük Kanununu 106. ve sonradan yürürlüğe giren 1615 sayılı kanunun 115. maddesinde, işletmelerle eşya sahipleri arasında ardiyecilik münasebetlerinde, genel hükümler yani Borçlar Kanununun 473 ve bunu izleyen maddelerinin uygulanacağı açıklanmış ise de, bu hükümler dava konusu ardiye ücretinden doğan alacağın amme alacağı niteliğini değiştirmez. Bunun sonucu olarak Borçlar kanunun sözü edilen hükümlerinden hareketle "ardiye ücreti borçlusunun, bu eşya için her ne nam ve suretle olursa olsun ardiye ücreti aranmaz," biçimindeki yasal düzenlemeden yararlanamayacağı görüşü benimsenemez, Bu nedenlerle mahkemece Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz itirazlarının kabulü, ile direnme kararının özel daire bozma kararında ve yukarıda gösterilen sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 1.10.1980 gününde oybirliğiyle karar verildi.