 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E: 1978/574
K: 1980/2510
T: 28.11.1980
DAVA : Taraflar arasındaki Alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ankara Asliye 2. Ticaret Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 9.7.1975 gün ve 505-291 sayılı kararın incelenmesi Davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 8.9.1976 gün ve 3870-3991 sayılı ilamı:
"..Davacı ile davalılar arasında ilişki 1964 tarihli teminat mektubunun verilmesini sağlıyan taahhütnameden ibarettir. Bu taahhütnamenin sondan bir evvelki fıkrasında, komisyon ve masrafların üç ayda bir tahakkuk ettirilmesi öngörülmüştür.
O halde olayda B.K.nun 126 maddesinin ikinci bendi hükmünün uygulanması ve buna göre komisyon ve masrafların, dava tarihinden geriye doğru 5 yıl öncesinin zaman aşımına uğradığının düşünülmemiş olduğu," gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : Bankaların, taahhüt veya borç altına giren 3. kişinin yükümlülüğünü yerine getirmemesi halinde, belli bir miktar parayı ödemeyi garanti eden teminat mektubu vermeleri bir bankacılık işlemi gibi görülür ise de, yükümlülüğün yerine getirilmemesi halinde bankanın riski söz konusu olduğundan bu işlem de bir nevi kredi muamelesidir.
Davada da 17.7.1964 tarihli taahhütnameye dayanılmıştır. Bu belge gereği olarak banka komisyon alacağını müstakilen talep edebileceği gibi, teminat mektubunun nakide çevrilmesi halinde asıl alacak olan mektup bedeli ile birlikte istemek yetkisini de haizdir.
Açıklanan bu durum karşısında komisyon alacağı ile asıl borç ilişkisini ayrı, ayrı değerlendirerek farklı zamanaşımına tabi tutmak mümkün değildir. Üç ayda bir ve peşin olarak tahakkuk ettirilip banka lehine hesaba alacak kaydedilmekte olan bu komisyonun aidat kabulüne olanak yoktur.
B.K.nun 126. maddesinin 1. bendinin kastettiği anlamda periyodik bir eda söz konusu bulunmadığı gibi, faizde temerrüd faizi olmadığından mahkemenin direnme kararında vurguladığı gibi zamanaşımı on yıl olacaktır.
Bu itibarla usul ve yasaya uygun olan direnme kararının Onanması gerekir. SONUÇ : Davalının temyiz itirazlarının reddiyle direnme kararının yukarıda açıklanan nedenlerle ONANMASINA, bakiye 550 lira temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına 28.11.1980 gününde oybirliğiyle karar verildi.