 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E: 1978/286
K: 1979/1264
T: 26.09.1979
DAVA : Taraflar arasındaki manevi tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; İstanbul Asliye 12. Hukuk Mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen 19.12.1975 gün ve 815 - 620 sayılı kararın incelenmesi davacı ve davalı F.M.A vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 28.3.1977 gün ve 2430 - 3602 sayılı ilamı ile, ".. Savunulan bir kimsenin yararına sonuç sağlanabilmesi amacıyle mahkemenin yasaların buyruklarına aykırı davrandığını ve böylece bir ön yargı içinde bulunduğunu ileri sürerek ve hakimin kişisel haklarına elatarak bu konuyu bir dilekçe ile bildirmek ve bunu yapıt halinde yayımlamak avukata yüklenen ödevlerle bağdaşamaz.
Davacının psikiyatri kliniğindeki oğlunun iyileştirilmesi için yapılan tıbbi araştırmaya verdiği karşılıkları, gizli bilgileri ele geçirerek bunları söz konusu dilekçe ve yapıtta kamu oyuna açıklaması da avukatın yasanın 36. maddesinin sağladığı yetkiler dışında Anayasanın 14. ve 15. maddeleri ile kişiye sağlanan ve özel yaşamın gizliliğine dokunulamıyacağı esasına aykırı bir davranıştır.
Davalı bu davranışları ile ceza mahkemesinde hükümlendirilmiştir. Bu hüküm eylemin bütün ayrıntıları ile niteliği bakımından işlendiğini kanıtlar. Bu kanıt Borçlar Yasasının 53. maddesi açısından hukuk mahkemesini bağlar.
O halde, halen emekli olduğu açıklanan davalının emekli olmadan önce işlediği ve kişisel hakları halele uğratan eylemi nedeni ile işlendiği ve zararı doğurduğu sırada henüz emekli olmamış bulunması ve emekliliğinin çalışmasına engel olmadığı mesleki bir görevin yerine getirilmesi dolayısıyle kendisini bağlayan kurallara rağmen işlemesi, davacının sıfatı, davada istenen tutarın da ılımlı olduğu gözetilerek değerlendirme yanlışı sonunda az tutarda manevi tazminata hükmedilmesi yasaya aykırıdır" gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Temyiz eden ve duruşma isteyen: Davacı vekili
Hukuk Genel Kurulu kararı:
KARAR : Tarafların iddia ve savunmalarına dosyadaki kağıtlara ve gerektirici nedenlere göre Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen sebeplerden dolayı bozulmasına 26.9.1979 gününde üçte ikiyi geçen oyçokluğu ile karar verildi.