 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E: 1978/284
K: 1979/1263
T: 26.09.1979
DAVA : Taraflar arasındaki şuf'a davasından dolayı yapılan yargılama sonunda (Sariyer Asliye Hukuk Mahkemesi)nce davanın kabulüne dair verilen 25.2.1977 gün ve 372-63 sayılı kararın incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 6. Hukuk dairesi'nin 24.5.1977 gün ve 3007-3912 sayılı ilamiyle, (Davalı duruşmada, tapuda yapılan satışta hibe kastının hakim olduğunu, bu nedenle 27.3.1957 tarih ve 12/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı gereğince şuf'a ceryan etmiyeceğini savunmuştur.
Bu durumda şuf'alı payın satış tarihindeki gerçek değerinin bilirkişi marifetiyle usule tesbiti ve ondan sonra dosyada mevcut bütün delillerin bir arada değerlendirilmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile hüküm tesisi bozma nedenidir.) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
KARAR : Davacı, Sarıyer Yeniköy Mahallesi Taşocağı Sokakta bulunan 544 m2 lik bahçeli ahşap evin 105/192 payının 26.4.1974 gününde davalıya satış yapılması karşısında kanuni şuf'a hakkında dayanarak tapuda gösterilen bedel karşılığında şuf'alı payın kendi adına tescilini istemiş; davalı taraf ise temlikin tapuda 50.000 lira bedel gösterilmek suretiyle satış yapılmasına rağmen gerçekte bedelsiz olduğunu şuf'alı payın temlik günündeki gerçek değerinin tapuda gösterilen bedelin çok üzerinde bulunduğunu savunarak bu savunmalarının incelenmesini istemişlerdir.
Bedelsizlik savunması hibeyi de kapsar. Bu nedenle davalı tarafın cevap dilekçesi ile daha sonraki beyanları arasında savunmanın genişletilmesi ya da değiştirilmesi sözkonusu olamaz.
27.3.1957 gün ve 12/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararına göre hibe gibi mülahazaların hakim olduğu ahvalde MK.nun hakiki satışlarda kabul eylediği şuf'a hakkı cereyan etmez.
O halde, özel daire bozma kararında da işaret edildiği üzere şuf'alı payın satış tarihindeki gerçek değerinin bilirkişi aracılığı ile usulen saptanması ve ondan sonra dosyada mevcut bütün delillerin bir arada değerlendirilmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken bazı nedenlerle önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırı olduğundan direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının özel daire bozma kararında gösterilen sebeplerden dolayı HUMK.nun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA, davalılar lehine takdir olunan 1400 lira vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine 26.9.1979 gününde 1 onama oyuna karşı oyçokluğu ile karar verildi.