 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E: 1978/1231
K: 1980/2148
T: 19.09.1980
DAVA : Taraflar arasındaki tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; İstanbul 3. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 4.11.1977 gün ve 323-505 sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 23.3.1978 gün ve 1648-1410 sayılı ilamı: (... H.U.M.K.nun 9/2 maddesi gereğince davalı birden fazla, sebeb-i dava müttehit ise dava bunlardan birisinin ikametgah mahkemesinde açılır. Ayrıca aynı kanunun 43. maddesinin 2. bendi uyarınca davanın her biri hakkında aynı sebepten neşet etmesi halinde de birden çok kimseler aleyhine birlikte dava ikame olunabilir. Davalılardan Birlik Sigorta Şirketi'nin ikametgahının İstanbul olmasına ve sırf davalılardan birini kendi mahkemesinden başka mahkemeye götürmek amacıyla davanın açıldığı ispat edilemediğine ve kanunun 48. maddesinin öngördüğü şekilde usulen yapılmış yazılı bir tefrik talebi de bulunmadığı halde tefrik ve yetkisizlik kararı verilmesi isabetsizdir." gerekçesiyle bozularak, yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; Mahkemece, önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : H.U.M.K.nun 9/1 maddesine göre her dava, kanunda aksine hüküm bulunmadıkça açıldığı tarihte davalının Türk Medeni Kanunu gereğince ikametgah sayılan yer mahkemesinde görülür.
Her ne kadar, aynı maddenin 2. fıkrası davalının birden fazla olması halinde onlardan birinin ikametgahı mahkemesinde de davanın açılabileceğini ve 43. maddenin 2. bendi "davanın herbiri hakkında aynı sebepten neşet etmesi3 halinde birden ziyade kimseler aleyhine birlikte dava açılabileceğini hükme bağlamış ise de davacının bu hakkının kötüye kullanmasına objektif iyi niyet kuralları engeldir.
Davada sözü edilen trafik kazasının Karacabey İlçesi sınırları içerisinde vukubulduğu, yetki itirazında bulunan davalıların ikametgahlarının da aynı ilçe olduğu anlaşılmaktadır. Dava ise, davacı şirketin bulunduğu İstanbul Mahkemesinde açılmıştır. Davalılardan Birlik Sigortanın ikametgahının İstanbul olması nedeniyle davanın bu yer mahkemesinde açılması mümkün olmakla beraber, davacının davalı Birlik Sigortadan her hangi bir tediye talebinde bulunmadan ikametgahı mahkemesinde dava açması iyi niyetli bir davranış olarak kabul edilemez. İyi niyetli kuralları, davacının özellikle, yasalarında buyurduğu gibi, davalı sigorta şirketinin ödemekle sorumlu olduğu trafik sigortasından doğan 2000 liralık alacağını ondan istemesi, ödememesi halinde davaya dahil etmesini gerektirirdi. Davacının, usul hükümlerinin kendisine tanıdığı bir yetkiden yararlanmak amacıyla iyi niyetli bir kimseden beklenen yolda hareket etmeyi Karacabey'de ikamet eden davacıları kendi mahkemesine getirmeye zorlaması yasaca himaye olunamaz. O halde mahkemece yetki itirazının kabulünde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
Davanın ayrılmasına gelince, davalı şirket ile yetki itirazında bulunan davalıların, ikametgahlarının ayrı olması karşısında bu itirazın zorunlu olarak davanın ayrılması talebini de içerdiği açıktır.
Bu nedenle usul ve yasaya uygun görülen direnme kararı onanmalıdır.
SONUÇ : Temyiz itirazlarının reddiyle, direnme kararının yukarıda gösterilen sebeplerden dolayı ONANMASINA 19.9.1980 gününde oyçokluğuyla karar verildi.