 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E: 1978/1041
K: 1979/1634
T: 21.12.1979
DAVA : Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda ; İstanbul 1.İş Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 15.11.1977 gün ve 912-1629 sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 21.3.1978 gün ve 16736-4008 sayılı ilamıyle, (..İş Yasasının 14. maddesinde, iş aktinin işçinin ölümü ile son bulması halinde de kıdem tazminatı hakkının doğacağı kabul edilmiş ve bunun tutarının kanuni mirasçılara ödeneceği öngörülmüştür.
Ancak, ölüme neden olan olay aynı zamanda işveren bakımından iş aktinin haklı nedenle bozma sonucu doğurmuş ise, bu takdirde mirasçılarının kıdem tazminatı almaması gerekir.Böylece olunca, ya davalının, davacıların miras bırakanın kusuruna dayanan dava sonucunun beklenmesi veya olayın oluşu ve nedenleri araştırılarak savunulduğu gibi işverenin toplu sözleşme veya İş Yasasının 17/II (b) maddesine göre ölüm olayından başka, aynı zamanda iş aktinin haklı nedenle bozma hakkının doğup doğmadığının tesbiti ile sonucuna göre bir karar verilmesi icap ederdi...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda mahkemedeki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü :
KARAR : Davacılar miras bırakanlarının görev sırasında meydana gelen trafik kazasında öldüğünü iddia ile miras bırakanın hizmet nedeni ile kıdem tazminatının davalı işverenden alınmasını istemişler, davalı idare vekili ise miras bırakının kusuru sonucu meydana gelen hasar nedeni ile tazminat davacı açtıklarını, kıdem tazminatının istenemeyeceğini ileriye sürerek davanın reddini taleb etmiştir.
İş Kanunun 1927 sayılı yasa ile değişik 14. maddesi hükmünce işçinin ölümü halinde, yasada öngörülen koşullar gerçekleşmiş ise kıdem tazminatı mirasçılarına ödenir. Ancak şu husus belirtilmelidir ki, ölüm hali başı başına sözü edilen tazminatın ödenmesi için yeterli olmayıp, az öncede açıklandığı üzere yasal koşulların gerçekleşmesi gerekir. Yasanın 17. maddesinin II sayılı bendinde belirtilen nedenlerle işe son verilmesi halinde kıdem tazmintı ödenmez. Olayda da davalının savunması Yasanın 17/II. bendine dayanmaktadır. Ancak işveren haklı nedenle dayanarak sözleşmeyi bozma hakkını aynı anda gerçekleşen işçinin ölümü nedeniyle kullanmamıştır. Mahkemece bu özel durum dikkate alınarak davalının haklı nedene dayanan savunması hakkında deliller toplanıp sonucu uyarınca karar verilmelidir. O halde, Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz itirazlarının kabulü ile, direme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen sebeplerden dolayı Hukuk Usulü Muhakemeleri kanununun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA, 21.12.1979 gününde oyçokluğu ile karar verildi.