 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
E: 1978/425
K: 1978/469
T: 11.12.1978
DAVA : Erdal Özkan'ın (H.Mustafa Özkan)'ı kasten öldürmekten sanık Ali Doğu'nun, TCK.nun 448, 51/1, 59. maddeleri uyarınca mahkumiyetine ilişkin hükmü, Özel Daire; Oluş ve toplanan delillerin, sanığın cezasından TCK.nun 51. maddesinin 2. fıkrası ile indirme yapılmasını gerektirecek nitelikte bulunduğu gerekçesiyle bozmuş; mahkeme ise, bazı düşünceler ile sürerek ilk hükmünde direnmiştir.
Sanığın eniştesi Hüseyin Çetin'in, öldürülenin babası olan katılan Aziz Özkan'dan aldığı 150 lirayı fakirlik nedeniyle zamanında ödeyememesi üzerine, katılanın borçlu Hüseyin Çetin'in babasına (parayı göndersin, yoksa karısı ile gelinini göndersin) diye haber gönderdiği, bunu öğrenin sanığın da, kızkardeşi ve onun gelin gittiği ailenin namus ve haysiyetlerine vaki bu saldırıyı hazmetmeyerek olaydan 4-5 ay kadar önce köy içerisinde katılanla kavgaya tutuşup kafatasını yardığı, bu olaydan sonra sanığa husumet besleyen katılanla oğullarının, sanığın önünü birkaç kez kesip dövmek istedikleri, ancak sanığın her defasında kaçıp kurtulduğu, olay günü ise sanığın yanında karısı Fındık olduğu halde köylerinin cambaz mahallesine ot biçmeye giderlerken yolları üzerindeki Karapınar mevkiinde ot biçmekte olan öldürülenin kendilerini görünce, sanığın yanına giderek babasını köy içerisinde dövmesinden bahisle tartışmaya başladığı ve bu tartışma sırasında evvela taşla sanığı omuzundan yaraladığı ve bunu takiben tabancasını çekerek ateş ederek sağ elinden yaraladığı, ateşe devam ederken tabancasının tutukluk yapması üzerine, sanığın da kendi tabancasını çekerek ateş edip maktulü öldürdüğü, aksi sabit olmayan savunma, şahitler Fındık Doğu, Devriş Yıldız, Mehmet Şimşek, Celalettin Şahin ve Adem Şahin'in hükme dayanak yapılan şahadetleri ve sanığın, öldürülenin ateş ederek elinden yaraladığına ilişkin savunmasını doğrulayan Develi Hükümet Tabipliğinin 1.7.1976 günlü raporu ve tüm dosya kapsamından anlaşılmıştır.
Şu hale ve özellikle öldürülenden gelip tevali eden ve silahlı saldırı haline dönüşen haksız hareketlerin, TCK.nun 51/2. maddesine mümas ağır tahrik hükmünün uygulanmasını gerektirecek boyutlara ulaştığına göre bozma kararı yerinde olup uyulmaması gerekirken, oluşa ve delillere ters düşen bazı düşüncelerle eski hükümde direnilmesinde isabet bulunmadığından, sanığın temyiz itirazlarının kabulü ile re'sen de temyize tabi bulunan direnme hükmünün bozulmasına karar verilmelidir.
SONUÇ : Açıklanan nedenlerle tebliğnamedeki istem gibi direnme hükmünün BOZULMASINA, gereksiz olarak yatırılan depo parasının geri verilmesine, oybirliği ile 11.12.1978 tarihinde karar verildi.