DAVA : Duruşmanın 28.1.1976 günlü celsesinde; sanığa ait rapor ve grafiklerin Adli Tıp Meclisine gönderilerek suç tarihinde kaç yaşında olduğu hususunda mütalaa alınmasına karar verildiği ve karar gereği yapılarak Adli Tıp Meclisinden 12.7.1976 gün ve 3076-7014 sayılı raporun istihsal edildiği anlaşılmıştır.

Bu rapor incelendiğinde; (.. el parmak tarak kemikleri epifizi, radius, ulna alt epifizi, humerus, üst epifizi açık, krısta iliaka epifizinin kısmen teşekkül etmiş olduğu tesbit edildiğine göre, film çekilme tarihinde 16 "onaltı" suç tarihi 20.8.1975 de 15 yaş ikinci yarısında ve 15 yaşını bitirmemiş olduğu mütalaasına varıldığı)nın açıklandığı görülmüştür.

Bu rapor üzerinde mahkemenin tereddüde düşerek, sanığın suç tarihinde TCK.'nun uygulanmasında, 55. ya da 54. maddenin gösterdiği yaş içerisinde mi olduğunun açık bir biçimde bildirilmesi için Adli Tıp Meclisine yeniden müzekkere yazılmasına karar vererek, gereğini yapması sonucu Adli Tıp Meclisinden, sanığın yaşının tayini için, el omuz ve krısta iliakayı net gösterir havsalar grafisinin yeniden çektirilerek gönderilmesine dair yazıyı almasına rağmen, bu yazı gereğinden ve bu konudaki ara kararından vazgeçerek nüfus memurluğundan getirtilen aile nüfus kayıt tablosu ve doğum ilmuhaber örneklerini inceledikten ve doğum ilmuhaberini düzenleyen muhtarı dinledikten sonra yaş düzeltilmesi hususunda olumlu, olumsuz bir karar verilmeden, TCK.'nun 448, 55/3, 51/1, 59. maddeleri uyarınca mahkumiyet hükmü tesis etmiştir.

Bu nedenle mahkemenin tavzih yazısı üzerine Adli Tıp Meclisinden gönderilen ve sanığın yaşının tayini için el, bilek, omuz ve krısta iliakayı net gösterir havsala grafisinin yeniden çektirilerek gönderilmesine dair yazısı uyarınca, yazıda istenilen organların grafilerinin net olarak çektirildikten ve kayda esas olan 20.10.1959 günlü doğum belgesinin aslı getirildikten ve bunda imzaları bulunan Bekir Kök ve Süleyman Dikmen'in de tanık olarak dinlenilmelerinden sonra tüm dosyanın Adli Tıp Meclisine gönderilerek suç tarihlerinde kaç yaşında olduğunun kesin olarak tesbit edilmesi ve sonucuna göre uygulama yapılması gerektiğinden, sanık vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile direnme hükmünün bozulmasına karar verilmelidir.

Çoğunluk görüşüne katılmayan Üyeler; Sanığın, 18.10.1959 olarak doğumdan kaydının yapıldığının anlaşılmasına ve doğmamış bir insanın nüfusa kaydının olanaksız bulunmasına ve buna göre de sanığın suç tarihinde 15 yaşını bitirdiğinin anlaşılmasına nazaran, bozmada ileri sürülen işlemin yapılmasına gerek olmadığını ileri sürerek, direnme hükmünün onanmasına karar verilmesini istemişlerdir.

SONUÇ : Açıklanan nedenlerle tebliğnamedeki istem gibi direnme hükmünün bozulmasına, depo parasının geri verilmesine, üçte ikiyi geçen çoğunlukla 13.3.1978 tarihinde karar verildi.

Diğer Bölümlerimiz +
Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini

Yargıtay Kararları 2007 2006 2005 2004 2003 2002 2001 1999 1998 1997 1996 1995 1994 1993 1992 1991 1990 1989 1988 1987 1986 1985 1984 1983 1982 1981 1980 1979 1978 1977 1976 1975 1974 1973 1927-1972