 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
E: 1978/262
K: 1978/410
T: 20.11.1978
DAVA : Sanığın savunmalarına, ifadeleri hükme dayanak yapılan şahadete ve dosyada mevcut tutanaklar münderecatına göre mağdurun, olay gecesi evlerinde banyo yapmakta olan sanığın gayrimeşru karısı ayşe'yi 10 cm. kadar kısa olan perde altından seyrettiği sırada, bunu gören Ayşe'nin "pencereden kim bakıyor?" diye söylemesi üzerine, sanığın duvarda asılı bulunan av tüfeğini alıp mağdura ateş ederek onu başından ağır biçimde yaralamak suretiyle öldürmeye tam derecede teşebbüs ettiği anlaşılmıştır.
Sanık ile birlikte yaşadığı Ayşe Mutlu arasındaki evliliğin Medeni Kanuna göre vücut bulmadığı, aksine olarak bunun bir imam nikahına veyahut yasa dışı bir anlaşmaya dayandığı, bu halin imam nikahı ile vücut bulduğunun kabulü takdirinde TCK.nun 237. maddesine, ikinci halin ise Medeni Kanunun evlenmeye ilişkin kurallarına aykırı olacağı için her iki halin de yasa önünde savunulmasında olanak bulunmadığı, hal böyle olunca başlangıcında yasanın koruduğu bir aile birliği bulunmamasına göre, bu yasa dışı evliliğin, fiili olarak ortaya koyduğu durumun sonradan yasa güvencesi altına alınmış olması düşünülemez.
Bu nedenlerle sanık Seydi Mutlu'nun, yasa dışı bir birleşme ile müşterek hayatını sürdürdüğü Ayşe ile olay gecesi bir arada bulundukları bir sırada içeriyi gözetleyen Yaşar'a karşı vaki saldırısının ağır tahrik koşulları içerisinde değerlendirilmesine olanak bulunmayıp, aksi görüşün benimsenmesi halinde, yasa dışı bir evlilikle, yasaya uygun olarak vücut bulan evliliklerin aynı düzeyde yasaca korunduğu gibi bir sonuca ulaşılmış olur ki, bunu da hukuk mantığı açısından kabule imkan yoktur.
Şu hale göre, bozma kararı yerinde olup uyulması gerekirken bazı düşüncelerle eksik hükümde direnilmesinde isabet bulunmadığından, katılan vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile direnme hükmünün bozulmasına karar verilmelidir.
Çoğunluk görüşüne karşı olan Üyeler; Mağdurdan gelen haksız hareketin ağır tahrik hükümlerinin uygulanmasını gerektirir nitelikte bulunduğunu ileri sürerek direnme hükmünün onamması yolunda oy kullanmışlardır.
SONUÇ : Açıklanan nedenlerle tebliğnamedeki istem gibi direnme hükmünün BOZULMASINA, depo parasının geri verilmesine, birinci müzakerede yasanın öngördüğü ekseriyet elde edilmediğinden, ikinci müzakerede yarıyı geçen çoğunlukla 20.11.1978 tarihinde karar verildi.