 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
E: 1978/195
K: 1978/270
T: 10.07.1978
DAVA : 6136 sayılı Yasaya aykırı davranıştan sanık Hüseyin Çanakçıoğlu'nun mahkumeyitene ilişkin hükmü, Özel Daire; (Düğünde silah atan sanığın tedbirsizlik ve dikkatsizlikle yaralamak eyleminden ötürü şikayet bulunmaması nedeniyle dava açılmamış olmasına göre, bu suçun unsurlarının ruhsatsız silah taşımaktan verilen cezayı artırıcı gerekçe olarak gösterilmesi ...) isabetsizliğinden bozmuş, Yerel Mahkeme ise; bazı sebep ve düşüncelerle önceki hükümde direnmiştir.
KARAR : Oluşa, dosyaya ve delillere göre; Olay günü köyde yapılan düğün sırasında sanığın ruhsatsız tabancası ile sağa-sola ateş etmeye başladığı, bu dikkatsiz ve tedbirsiz hareketi sonucu tabancadan çıkan bir kurşunun orada bulunan Fahri Zorlu isimli kişinin 3 gün işinden kalır şekilde yaralanmasına sebebiyet verdiği, yaralananın şikayyeti bulunmaması nedeniyle sanığın dikkatsizlikle yaralamaya sebebiyet vermek eyleminden dolayı C.Savcılığınca 2.8.1977 tarihinde takipsizlik kararı verildiği anlaşılmaktadır.
6136 sayılı Yasaya muhalefet suçu şekli bir suçtur. Kuşkusuz, bu suçta da ceza, Yasada yazılı iki sınır arasında, başka bir deyişle asgari sınırın üzerinde temel ceza mahkemece tayin edilebilecektir. Bu takdirde, kabul edilen teşdit sebebinin şekli bir suç olan 6136 sayılı yasaya muhalefet suçuna inhisar etmesi gerekir. Örneğin; silanın cinsi, adedi veya müesseriyet redecesi gibi. Mahkemece; (Sanığın tabancayı kalabalık yerde 3-4 el ateşlemiş olması, bunun bulundurmaya göre biçim yönünden daha ağır bir suç teşkil edeceği gözönüne alınarak ceza verilirken cezanın alt sınırının aşalmasını gerektirdiği ...) düşüncesi silah suçunun değil, başka bir suçun unsurlarını oluşturmaktadır. O halde, başka bir suçun unsuru olan bir nedenin silah suçunun teşdit sebebi kabul edilmesine olanak yoktur. Zira, dava açılsaydı, o suçtan da ceza verilecekti.
Bu itibarla, Özel Daire bozma kararı yerinde olup, uyulmak gerekirken, dayanaksız bazı düşüncelerle önceki hükümde direnilmesi usul ve yasaya aykırı görüldüğünden, direnme hükmünün bozulmasına karar verilmelidir.
Çoğunluk kararına katılmayan Üyeler; Mahkeme kararındaki düşünceyi benimseyerek (ve başka bir suçun unsuru olsa bile bu halin sağının kişiliğini belli etmiş olmasına dayanarak) usul ve yasaya uygun olan direnme hükmünün onanması gerektiği yolunda oy kullanmışlardır.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle, tebliğnamedeki siteme uygun olarak, direnme hükmünün bozulmasına, depo parasının geri verilmesine, 19.6.1978 günü yapılan birinci müzakerede yasal çoğunluk sağlanamadığından, 10.7.1978 günü yapılan ikinci müzakerede salt çoğunluk karar verildi.