 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
E: 1978/186
K: 1978/258
T: 19.06.1978
DAVA : Yaralamak suçundan sanık Hasan'ın hükümlülüğüne dair Burhaniye Asliye Ceza Mahkemesi'nden verilen 2.5.1977 gün ve 318/85 sayılı hüküm sanık vekilinin temyizi üzerine Yargıtay 8. Ceza Dairesi'nce incelenerek bozulup yerine geri çevrilmiştir.
İlk hükümde direnmeye ilişkin aynı mahkemeden verilen 13.3.1978 gün ve 24/36 sayılı son hükmün Yargıtay'ca incelenmesi sanık vekili ve C. Savcısı tarafından süresinde verilen dilekçe ile istenilmiş ve sanık vekili yönünden koşulu da yerine getirilmiş olduğundan dosya C. Başsavcılığı'nın hükmün bozulması istemini bildiren 8.5.1978 gün ve 8/2909 sayılı tebliğnamesiyle 1. Başkanlığa gönderilmekle Ceza Genel Kurulu'nca okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Müessir fiil suçundan sanık Hasan'ın mahkumiyetine ilişkin hükmü özel daire (I - Sanık tabancanın kabzası ile mağdura vurmuş olduğuna göre TCK.nun 457/1 maddesinin uygulanması; 2 - Sanık vekili son savunmasında 647 sayılı Yasanın 5. maddesini de kapsar şekilde talepte bulunduğu halde bu yönden olumlu olumsuz bir karar verilmemesi...) isabetsizliğinden bozmuştur. Yerel mahkeme ise özel daire bozma kararının iki nolu bozma nedenine eylemli olarak uymuş; bir nolu bozma nedenine karşı bazı sebep ve düşüncelerle direnmiştir.
Bu duruma göre, eylemli olarak uyulan bozma nedenine karşı direnme olmadığından hükmün söz konusu bu bölümünün incelenmesi için dosyanın özel daireye gönderilmesine karar verilmelidir.
Direnmeye ilişkin bölüme gelince:
Dosyaya, oluşa ve tanık beyanlarına göre, olay günü sarhoş olarak köy kahvesine gelen sanığın, kendisine ne içeceğini sormakta geciken ve bunun için yanına gelmeyen kahve işletici mağdurun bu hareketine kızıp ruhsatsız taşıdığı tabancasını çıkararak üzerine yürüdüğü ve tabancasının kabzası ile ona vurduğu anlaşılmaktadır.
Olayın bu oluş biçiminden de görüldüğü gibi, müessir fiil tabancasının kabzası ile işlenmiş tabanca, kendi fonksiyonu çevresinde silah olarak kullanılmamıştır. Gerçekten tabanca bir ateşli silahtır ve bu amaçla kullanılmak üzere imal edilmiştir. Kabzası ile vurmanın herhangi bir künt cisimle vurmaktan farkı yoktur. Nitekim sanık tabancasını olayda ateşli silah olarak kullanması mümkün iken bu yola gitmeyerek o anda eline geçirdiği bir taş, sopa veya benzeri künt bir cisim gibi kullanmıştır.
Bu itibarla, suçun tabanca ile işlendiğinin kabulüne yasal olanak ve dayanak bulunmamış olmasına göre usul ve yasaya uygun görülmeyen direnme hükmünün bozulmasına karar verilmelidir.
Bozma kararına katılan bir üye eylemli olarak uyulan kısmın özel daireye gönderilmekle gerek olmadığını belirterek oyunu bir düşünce yönünde kullanmıştır.
Çoğunluk kararına katılmayan iki üye ise direnme hükmünde gösterilen gerekçeye müessir fiilin tabancanın demir olan kabzası ile işlenmiş bulunmasına, tabancanın tecavüz ve müdafaada kullanılan silahlardan bulunmasına göre direnme hükmünün doğru olduğu ve onanması gerektiği düşüncesini benimseyerek bu yolda oy kullanmışlardır.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle, tebliğnamedeki isteme uygun olarak, direnme hükmünün bozulmasına, özel daire bozma kararındaki 2 nolu bozma nedenine eylemli olarak uyulduğu ve hükmün bu bölümünün incelenmesinin özel daireye ait bulunmasına göre incelenip gerekli karar verilmesi için dosyanın 8. Ceza Dairesi'ne gönderilmek üzere C. Başsavcılığı'na tevdiine, depo parasının geri verilmesine, 19.6.1978 gününde üçte ikiyi geçen çoğunlukla karar verildi.