 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
E: 1978/180
K: 1978/251
T: 19.06.1978
DAVA : İzinsiz ölü gömmekten sanık Ahmet ve Reşit'in beraatlerine dair (Solhan Sulh Ceza Mahkemesi)nden verilen 30.12.1977 gün ve 74/89 sayılı hükmün üst C. Savcısının temyizi üzerine Yargıtay 2. Ceza Dairesi'nce incelenerek 13.4.1978 gün ve 2381/2860 sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmiştir.
C. Başsavcılığı'nın CMUK.nun 322. maddesi uyarınca özel dairenin onama kararına itiraz etmesi ve onama kararının kaldırılmasını, hükmün bozulmasını isteyen 4.5.1978 gün ve 45 sayılı itiraznamesiyle dosyanın 1. Başkanlığa gönderilmesi üzerine Ceza Genel Kurulu'nca okundu gereği konuşulup düşünüldü: KARAR : Merciine haber vermeksizin izinsiz ölü gömmekten sanıklar Ahmet ve Reşit haklarında TCK.nun 297. maddesi uyarınca açılan davanın duruşması sonunda ölenin maktul olmaması ve sanıkların eylemlerinde cürüm kasdı bulunmamasından beraatlerine karar verilmiş, yerel mahkemenin işbu beraat hükmü özel dairece incelenerek onanmıştır.
C. Başsavcılığı itirazında özetle : Sanıkların eyleminin TCK.nun 297. maddesi çerçevesinde değil 1593 sayılı Yasanın 215. ve 299. maddeleri kanalı ile TCK.nun 526/1. maddesine uyduğu, bu nedenle özel daire onama kararının kaldırılarak yerel mahkeme hükmünün bozulması talep edilmiştir.
Dosyaya, oluşa ve delillere göre, olay günü yıldırım çarpması sonucu ölen sanık Ahmet'in oğlu Zekeriya'nın cesedini sanıkların ilgili mercilere bildirilmeksizin ve izin almaksızın köy mezarlığına gömdükleri anlaşılmaktadır.
1593 sayılı Yasanın 215. maddesine göre defin ruhsatiyesi alınmadıkça ve ibraz olunmakdıkça hiçbir cenazenin defni caiz değildir. Aynı Yasanın 299. maddesinde de 215. maddesinde zikredilen defin ruhsatiyesi olmadan cenaze defneden mezar bekçileri veya ölü sahiplerinin TCK.nun 526. maddesi uyarınca cezalandırılacakları hükme bağlanmıştır. O halde sanıkların, ilgili mercilere haber verip defin ruhsatiyesi almadan ölü gömdüklerine göre eylemlerinin 1593 sayılı Yasanın 215 ve 299. maddeleri yolu ile TCK.nun 526/1. maddesine uygun olduğu ve anılan madde uyarınca cezalandırılmaları gereklidir.
Bu itibarla, itirazın kabulü ile özel daire onama kararının kaldırılmasına ve yerel mahkeme hükmünün bozulmasına karar verilmelidir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle, itirazın kabulüne, Yargıtay 2. Ceza Dairesi'nin 13.3.1978 gün ve 2381/2860 sayılı onama kararının kaldırılmasına, yerel mahkeme hükmünün BOZULMASINA, 19.6.1978 gününde oybirliğiyle karar verildi.