Hukuki.NET


Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


T.C.
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
E: 1978/165
K: 1978/117
T: 22.05.1978
DAVA : Dolandırıcılıktan sanık Ahmet'in TCK'nun 503 ilk ve 5435 sayılı Kanun'un 2. maddeleri gereğince 3 ay hapis, 250 lira ağır para cezası ile mahkumiyetine dair (Ankara 3. Asliye Ceza Mahkemesin)'nden verilen 8.2.1978 gün ve 572/25 sayılı hükmün, sanık taraından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 6. Ceza Dairesi (CMUK'nun 26. maddesinde red isteğine mensup olduğu mahkemece karar verileceği öngörülmüş ise de, red isteği dairenin başkan ve üyelerinin tümünü içerdiğinden gerekli kararın verilmesi için dosyanın 5. Ceza Dairesi Başkanlığı'na tevdiine) 27.3.1978 gün ve 2071 sayı ile karar vermiş ve 5. Ceza Dairesi ise, (1730 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 26. maddesinde, daireler ve genel kurulların toplu olarak reddinin caiz olmadığı açıklanmış bulunmakla beraber bu gibi ahvalde hangi merciin incelenme yapmak ve karar vermekle yükümlü bulunduğuna ilişkin sözü edilen yasada bir hüküm bulunmadığından ve hukuk dairelerindeki benzer işlerde Hukuk Genel Kurulu'nun çözüm yeri olarak kabul edildiği nazara alınarak gereği takdir olunmak üzere dosyanın 1. Başkanlığa gönderilmesine) 27.4.1978 tarih 1453 sayı ile karar vererek dosyayı Ceza Genel Kurulu'na göndermesi üzerine incelenerek gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Reddi hakim isteğinin esası üzerindeki müzakereye başlamadan,
a) Ceza Genel Kurulu'nun, Yargıtay Başkan ve Üyeleri hakkındaki reddi hakim isteklerini inceleyip bu konuda karar vermeye yetkili olup olmadığının, b) Reddi hakim isteğinin müzakeresinde reddi istenilen Başkan ve Üyelerin Ceza Genel Kurul toplantısında katılıp katılmayacaklarının,
Ön sorun olarak müzakere edilip karara bağlanmasını içeren öneri kabul edilerek öncelikle bu konular üzerinde yapılan incelemede:
KARAR : CMUK'nun 24. maddesinde Yargıtay hakimleri hakkında hangi aşamaya kadar reddi hakim isteğinde bulunulabilecği ve 1730 sayılı Yargıtay Yasası'nın 26/son maddesinde kurul ve daire heyetlerinin toptan reddedilmesinin caiz olmadığı hükme bağlanmış ve böylece Yargıtay Başkan ve Üyeleri hakkında da reddi hakim isteğinde bulunabileceği ilke olarak kabul edilmiş olmakla beraber, ilgili yasalarda Yargıtay hakimleri hakkındaki reddi hakim isteklerinin hangi merci de incleenip karara bağlanacağını ve izlenecek yöntemi belirleyen bir hüküm getirilmemiştir. Yasalarda merci ve inceleme yöntemi gösterilmedi diye Yargıtay hakimleri hakkındaki reddi hakim isteklerinin boşlukta ve işlemsiz bırakılması düşünülemiyeceğine göre sorunun CMUK'nundaki genel kurallar çerçevesinde çözümlenmesi ve usul yasasındaki Genel Kuralın burada uygulanması zorunludur.
CMUK'nun konumuzla ilgili 26. maddesi (hakimin reddi talebine mensup olduğu mahkemece karar verilir. Ancak, reddolunan hakimin müzakereye iştirak edememesinden mahkeme teşekkül edemezse bu hususta karar verilmesi reddolunan hakim asliye mahkemesine mensup ise, bu mahkemenin kazası dairesinde bulunduğu ağır ceza işlerini gören mahkemeye ve reddolunan hakim ağır Ceza işlerini gören mahkemeye mensup ise en yakın ağır ceza mahkemesine aittir.
Red talebi sulh veya sorgu hakimi aleyhinde olursa mensup olduğu asliye mahkemesi ve tek hakim aleyhine ise kazası dairesinde bulunduğu ağır ceza mahkemesi karar verir....) hükmünü ihtiva etmektedir. Görülüyor ki CMUK'nun bu konuda refik hakim kuralını benimseyen HUMK'dan ayrılmış ve cezahakimlerinin reddi isteklerinin mensup olduğu mahkemeye nazaran daha üst vazifeli sayılan bir mahkeme tarafından incelenip karara bağlanmasını, başka bir deyimle kural olarak hiyerarşik bir sistemi kabul etmiş bulunmaktadır. Reddedilenler bir ceza dairesinin başkan ve tüm üyeleri olduğuna göre, bu dairenin reddi hakim hakkında bir karar verme olanağı yoktur. Böyle olunca CMUK'nun öngördüğü genel kuralda gözönüne alınarak konunun, ceza dairesine nazaran daha üst görevli sayılan Ceza Genel Kurulu'nda incelenip karara bağlanması gerekmektedir.
CMUK'nun 27. maddesine göre, reddi hakim isteklerinin kabul edilmesine dair olan kararlar aleyhine yapılacak acele itirazların da; Yargıtay Yasası'nın 13. maddesi hükmünce yine Ceza Genel Kurulu'nca incelenmesi mümkün bulunduğundan temyiz hakimleri hakkındaki reddi hakim isteklerinin Ceza Genel Kurulu'nca incelenmesinde itiraz ve temyiz yolu bakımından da bir sakınca yoktur.
Bu itibarla Yargıtay hakimlerinin reddine ilişkin isteklerin incelenip çözümleme yerinin Ceza Genel Kurulu olduğuna ve CMUK'nun 26. maddesinin açık hükmüne göre, reddi istenen Başkan ve Üyelerin bu konu ile ilgili müzakerelere katılamıyacağına oybirliğiyle karar verildikten ve dosyadaki kağıtlar okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR: Sanık Ahmet, 13.2.1978 ve 8.5.1978 tarihli dilekçeleriyle 6. Ceza Dairesi Başkan ve Üyeleri hakkında ve bu dairede görev yapan tüm üyelerin isimlerini de açıklamak suretiyle reddi hakim isteğinde bulunmuş ve böylece 6. Ceza Dairesi heyetini toplu olarak reddetmiştir. (Daireler ve genel kurulların toplu olarak reddi caiz değildir) hükmünü içeren 1730 sayılı Yargıtay Yasası'nın 26/son maddesinin açık ve kesin hükmü karşısında işbu isteğin, ileri sürülen sebep ve koşullar ne olursa olsun kabulü olanağı bulunmadığından bu nedenle reddedilmesi zorunludur.
Gerçi; CMUK'nun 26. maddesinde; (Hakimin reddi talebine esas olan sebeplerin varit olmamasından dolayı talebin reddine karar veren merci 100 liradan 1000 liraya kadar hafif para cezasına da hükmeder. Red talebine esas olan sebebin aksi sabit olduğu hallerde hükmolunacak ceza 500 liradan aşağı olmaz.) hükmü yer almış ve reddi hakim isteğinin reddi halinde uygulanacak müeyyide gösterilmiş ise de; madde metninden de anlaşılacağı gibi öngörülen müeyyidenin uygulanabilmesi, ileri sürülen sebeplerin varit olup olmadığının merci tarafından incelenmesi koşuluna bağlanmıştır. Halbuki burada uygulanacak yasa genel kuralları vazeden CMUK'nun değil, bu konuda daha özel nitelikte hükümleri içeren 1730 sayılı Yargıtay Yasası'dır. Daireler ve kurulların toplu olarak reddi halinde; 1730 sayılı Yasa'nın 26/son maddesi hükmünce, hakimin reddi isteğine esas olan sebeplerin incelenmesine ve bunların varit olup olmadığının araştırılmasına gerek yoktur. Çünkü ileri sürülen sebepler varit görülse bile daire heyetinin toplu olarak reddi isteğinin kabulü mümkün olmayıp isteğin usul yönünden reddi zorunludur. O halde anılan koşullar altında yapılan reddi hakim isteğinin, usul yasasına göre değil, daha özel hükümleri içeren 1730 sayılı Yasa'nın 26/son maddesinin öngördüğü biçimde reddedilmesine, red sebepleri incelenmeden karar verilmiş olması itibariyle isteğin reddinden dolayı ilgiliye hafif para cezası tayin edilmemesi icap eder.
Çoğunluk kararına katılmayan üyeler ise, sanığın 6. Ceza Dairesi Başkan ve tüm üyelerini isimlerini de açıklamak suretiyle reddi hakim isteğinde bulunmuş olduğuna göre bu isteğin CMUK'nun 26/3 madde ve fıkrasına göre incelenmesi ve isteğin reddinden dolayı para cezasına hükmolunması gerekeceği biçimde oy kullanmışlardır.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle reddi hakim isteğinin 1730 sayılı Yargıtay Yasası'nın 26/son maddesine göre reddine, reddi hakim isteğini içeren dilekçede kullanılan kelime ve isnatların daire Başkan ve üyelerini küçük düşürücü nitelikte olup olmadığının takdir ve gereğinin yapılması için sözü edilen dilekçe örneğinin Ankara C. Savcılığı'na gönderilmek üzere C. Başsavcılığı'na tevdiine, dosyanın temyizen incelenmesini temin için 6. Ceza Dariesi'ne gönderilmek üzere C. Başsavcılığı'na gönderilmesine oybirliğiyle ve reddi hakim isteğinde bulunan sanığa ayrıca hafif para cezası tayinine mahal olmadığına oyçokluğuyla 15.5.1978 günlü birinci incelemede ön sorun hariç gerekli yasal çoğunluk sağlanamadığından, 22.5.1978 günlü ikinci incelemede salt çoğunlukla karar verildi.
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06
  • Kısmi Kabul ve Kısmi Red Kararından Sonra 3/4 oranından indirimli icra vekalet ücreti 
  • 26.04.2025 09:11


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini