Hukuki.NET


Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


T.C.
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
E: 1978/131
K: 1978/157
T: 08.05.1978
DAVA : Ticaret ve sanat serbestisini tahditten sanık Hüdaim ve 13 arkadaşının beraatlerine dair (Bakırköy 2. Asliye Ceza Mahkemesi)'nden verilen 18.5.1977 gün ve 951/349 sayılı hüküm müdahil vekilinin temyizi üzerine Yargıtay 4. Ceza Daires'nce incelenerek bozulup yerine geri çevrilmiştir.
İlk hükümde direnmeye ilişkin aynı mahkemede verilen 13.2.1978 gün ve 719/60 sayılı son hükmün Yargıtay'ca incelenmesi müdahil tarafından süresinde verilen dilekçe ile istenilmiş ve koşulu da yerine getirilmiş olduğundan dosya C. Başsavcılığı'nın hükmün bozulması istemini bildiren 13.4.1978 gün ve 4/2383 sayılı tebliğnamesiyle 1. Başkanlığa gönderilmekle Ceza Genel Kurulu'nca okundu gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Sanat ve Ticaret serbestisini ihlal suçundan sanıklar Hüdaim ve onüç arkadaşının beraatlerine dair hükmü özel daire (Sanıklardan Adnan, Hüsmen ve Adıgüzel'in CMUK'nun 135. ve 236. maddesi gereğince sorguları yapılmadan yazılı düşünce ile hüküm tesisi ...... isabetsizliğinden, sair yönler incelemeksizin .......) hükmü bozmuş, yerel mahkeme ise bazı sebep ve düşüncelerle önceki hükümde direnmeye karar vermiştir.
Usul Yasası'ndaki genel kurala göre, duruşmaya sanığın kimliğinin tesbiti ile başlanır, bundan sonra son soruşturmanın açılmasına dair olan karar veya iddianame okutturularak sorguya çekilir. O halde sanığın duruşmada hazır bulunması ve sorguya çekilmesi asıldır. Yasa, bunu hem hak hem de mecburiyet olarak düzenlemiştir. Mahkemeye gelmemiş olan sanık hakkında duruşma yapılamaz ve hüküm de verilemez. Hazır bulunmasa bile duruşma yapılabilecek haller istisna olarak kabul edilmiştir. Örneğin CMUK'nun 225 maddesi bu nitelikteki istisnalardandır. Bu nedenle, CMUK'nun 253/son maddesinin burada uygulanma olanağı yoktur. Aksi halin kabulü, yukarda belirtilen genel kurala aykırı düşecketir. 253. madde (Duruşmanın bitmesi ve hüküm) başlığını taşımaktadır. Duruşma yapılabilme ve hüküm verilebilmenin ön koşulu sanığın sorguya çekilmesi olduğuna göre, ancak bundan sonra derahl beraat kararı verilebilecek ise, duruşma veya düşme kararı verilemeyecektir.
Öte yandan, hakkında yazılı suçtan kamu davası açılan sanığın behamehal sorguya çekilmesi koşulu, sonucu etkiler niteliktedir. Gerçekten, sorgusu yapılacak sanık, asıl suçu kabul edecek veya inkar edecektir veyahut diğer sanıklara atfı cürümde bulunacaktır. Sanık ne diyecektir? Görülüyor ki bunun saptanması sonuç için büyük önem ve yarar taşımaktadır. Bu nedenle, işin esası incelenmeksizin, usul yönünden yapılan bozmayı sorgusu yapılmış sanıklara da teşmil eden özel daire kararında isabet görülmüştür.
Her ne kadar özel daire kararında sanık Adnan'dan başka sanıklar Hüsmen ve Adıgüzel'in de sorgularının yapılmadığı belirtilmiş ise de, incelenen dosyaya göre, bu iki sanığın son soruşturma evresinde sorgularının yapılmış olduğu anlaşılmaktadır. Gerçekten, kamu davası Bakırköy birinci Asliye Ceza Mahkemesi'nde açılmış, diğer sanıklarla birlikte Adıgüzel'in sorgusunun 10.11.1975, Hüsmen'in sorgusunun ise 5.2.1976 günlü oturumlarda yapılmış olduğu bilahare bu mahkemece görevsizlik kararı verilmesi üzerine dosya görevli aynı yer 2. Asliye Ceza Mahkemesi'ne gelmiştir. Aynı derecede bir mahkeme önünde adı geçen sanıkların sorgularının yapılmış olmasına göre yasal koşul yerine getirilmiş demektir.
Bu itibarla, sanık Adnan'ın sorgusu yapılmadan yazılı gerekçe ile beraatine karar verilmesi yasaya aykırı, özel daire bozma kararı yerinde olup uyulmak gerekirken önceki hükümde direnmeye karar verilmesi usul ve yasaya aykırı görüldüğünden direnme hükmünün bozulmasına karar verilmelidir.
Çoğunluk görüşüne katılmayan bir üye; sanık Adnan hakkındaki direnme hükmünün bozulması, ancak bozmanın diğer sanıklara teşmil edilmeyerek işin esasının incelenmesi için dosyanın özel daireye gönderilmesi gerektiği düşüncesi ile bu yolda oy kullanmıştır.
SOUNÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle, tebliğnamedeki istem gibi direnme hükmünün (BOZULMASINA), depo parasının geri verilmesine, 8.5.1978 gününde bozmada oybirliği ile sebebinde üçte ikiyi geçen çoğunlukla karar verildi.
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Sorumluluk hukuku] Dijital Sağlık ve Yasal Düzenlemeler: Bitkisel Ürünlerin Online Satışı 
  • 01.05.2025 13:12
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini