 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
E: 1978/120
K: 1978/198
T: 29.05.1978
DAVA : Ruhsatsız mermi taşımaktan sanık Hasan'ın hükümlülüğüne dair (Saben Asliye Ceza Mahkemesi)nden verilen 6.12.1977 gün ve 37/52 sayılı hüküm sanık vekilinin temyizi üzerine Yargıtay 8. Ceza Dairesince incelenerek 28.2.1978 gün ve 761/1774 sayılı ilamı ile bozulmasına karar verilmiştir.
C.Başsavcılığının CMUK.nun 322. maddesi uyarınca özel dairenin bozma kararına itiraz etmesi ve bozma kararının kaldırılmasını hükmün onanmasını isteyen 4.4.1978 gün ve 26 sayılı itiraznamesiyle dosyanın 1. Başkanlığa gönderilmesi üzerine Ceza Genel Kurulunca okundu, gereği konuşulup düşünüldü: KARAR : Ruhsatlı tabancasında yabancı menşeli 6 adet mermi bulundurmak suretiyle 6136 sayılı yasaya muhalefetten sanık Hasan'ın eylemine uyan anılan yasanın 13. TCK.nun 59 ve 647 sayılı yasanın 6. maddeleri uyarınca mahkumiyetine ve cezasının ertelenmesine dair hükmü, özel daire : (... Yönetmelik hükümleriyle suç oluşturmanın olanaksız bulunduğu yönetmeliğin II. maddesinin, ruhsatlı alıcılarla bunlara satış yapacak bayilerin bağlı bulundukları koşulları kapsadığını; sanığın ruhsatlı tabanca için MKE.Kurumu yapısı dışında sınırlı mermi edinmede 6136 sayılı yasanın 13. maddesinde yazılı suçun oluştuğunu, kasdın varlığını kabul etmenin bu yasanın amaç ve gerekçesine ve adalet ölçülerine aykırı düşeceğini yabancı kökenli olanlar da dahil, yönetmeliğe aykırı biçimde mermi edinmeleri TCK.nun 526. maddeleri kapsamı içinde tartışmanın doğru olacağını, dosyada sanığın, alışkanlık içerisinde mermi alış-veriş veya mermi birikimi yaptığı yolunda bir bilgi ve belge bulunmadığı.. belirtilerek kişiliğine ve gereksinmesine inanılarak kendisine ruhsatlı tabanca taşıması için yasal olanak ve yetki tanınmış sanığın tabancasında birkaç yabancı mermi var denilerek 6136 sayılı yasanın 13. maddesinde yazılı suç kasdının oluştuğunu kabule ve bu maddede yazılı cezalarla cezalandırılmasına isabet ve haklılık görülmediğinden...) bozulmasına karar vermiştir.
C.Başsavcılığı itirazından özetle;.... mermilerle ilgili suçların oluşmasının Yönetmelik hükümleri ile olmayıp, yasaya dayandığı, yasaya göre suç sayılan bir eylemi uygulamacının suç saymama olanağı bulunmadığı; sanığın üzerine atılı suçun şekli bir suç olup oluş ve kabule göre oluştuğu suçun 6136 sayılı yasanın 13. maddesindeki unsurları kapsadığı gözönünde tutulmadan unsurları bulunmayan TCK.nun 526. maddesi kapsamı içine girebileceği düşüncesinin yasayı zorlayıcı nitelikte, mermi kaçakcılığı suçunu yaygınlaştıracağı mermi alım ve satımı ile ilgili yasa ve yönetmelik hükümlerini de fiilen ortadan kaldıracağını kaldı ki bu hususun yasa ile ilgili olup yasa koyucuyu ilgilendirdiği; Ceza Genel kurulunun müstakar içtihadının da bu doğrultuda olduğu... belirtilerek özel dairenin söz konusu kararının kaldırılarak tebliğname uyarınca karar verilmesi talep olunmuştur.
6136 sayılı yasanın 7. maddesine dayanılarak çıkarılmış bulunan ve 15.7.1971 gün 13896 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanan yönetmeliğin II. maddesine göre taşınması ve bulundurulması yolunda ruhsat alınan ateşli silahlar için sahiplerinin ne yolda ve nereden mermi sağlayabilecekleri bir takım kurallara bağlanmıştır. Kanun koyucunun bundaki amacı mermi kontrolünü sağlamak ve her türlü suistimal özellikle yurt içinde mermi kaçakcılığını ve izin olmaksızın mermi alım ve satımını önlemektir. Söz konusu bulundurmak 6136 sayılı yasa kapsamına giren bir suçu oluşturduğuna göre failin taşıdığı tabanca için taşıma veya bulundurma ruhsatı olsa bile, yasa dışı sağladığı anlaşılan yabancı menşeli 6 adet mermiyi yasaya aykırı olarak taşıması suçun oluşmasını önleyemez.
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun kararlılık gösteren uygulamaları da bu yoldadır. Dava konusu olayda sanığın, ruhsatlı tabancasında 6 adet yabancı menşeli mermiyi, yukarıda açıklandığı üzere yönetmeliğin II. maddesine uygun biçimde merciinden temin etmeyip izin dışı alıp taşıdığı anlaşılmaktadır. Bu nedenle sanığın üzerine atılan ruhsatsız mermi taşımak suçunun oluştuğu yolundaki mahkemenin kabulü ile bozma kararına yapılan itiraz yerinde görülmüştür.
Bu itibarla C.Başsavcılığı itirazının kabulüne özel daire bozma kararının kaldırılmasına ve hükmün onanmasına karar verilmelidir.
Çoğunluk kararına katılmayan üyeler Özel Daire kararındaki görüşü benimseyerek itirazın reddi gerektiği yolunda oy kullanmışlardır.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle itirazın kabulüne 8. Ceza Dairesinin 28.2.1978 gün, 761/1774 sayılı bozma ilamının kaldırılmasına yerel mahkeme hükmünün onanmasına depo parasının gelir yazılmasına 29.5.1978 gününde üçte ikiyi geçen çoğunlukla karar verildi.