 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
9. Hukuk Dairesi
E: 1978/15661
K: 1978/16194
T: 25.12.1978
DAVA : Davacı, işyerindeki kanunsuz lokavtın durdurulmasına karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, sübut bulmayan davanın reddine karar vermiştir.
Hüküm, süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmekle dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı sendika vekili, müvekkili sendikanın işyerinde toplu iş sözleşmesi yapma yetkisi kesinleştikten sonra ve görüşmeler devam ederken işverenin işyerini kapatma kararını alması ve bunun uygulamasının kanunsuz lokavt olduğunu iddia etmektedir.
Mahkeme, işyerinin kapatılmasının işverenin yasal hakkı olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar vermiştir.
Gerçekten, işveren işyerini kapatabilir bu onun hakkıdır. Ancak kapama kararı davacı sendikanın toplu iş sözleşmesi yapma yetkisi kesinleştikten sonra ve toplu sözleşme görüşmeleri devam ederken alınmıştır. Sendika işverenin greve engel olmak için işyerini kapattığını iddia etmektedir. İşyerinin ekonomik nedenler dışında kapatılması halinde sendikanın grev hakkı, haksız bir şekilde önlenmiş olacaktır.
O halde, mahkemece yapılacak iş, davacı sendikanın iddiasını tahkik etmek, özellikle davalı şirketin defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırarak kapatmayı gerektirecek ekonomik nedenlerin mevcut olup olmadığını araştırmak ve sonucuna göre bir karar vermekten ibarettir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarda gösterilen sebepten temyiz eden sendika yararına BOZULMASINA 25.12.1978 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY YAZISI (1)
Davacı yasa dışı olduğu iddiası ile lokavtın durudurulmasını istemiş, davalı haklı sebebe dayanarak işi tatil ettiğini savunmuştur.
Toplanan delillere göre henüz toplu iş sözleşmesi müzakerelerine başlanılmamıştır. Bir grev kararı veya uygulanması da söz konusu edilmemiştir.
Bu itibarla hakların askıda kaldığı kabu edilemez.
İşyerinin yasal sonuçlarına katlanmak suretiyle iş akdini her an feshedebileceğine dair iş yasası hüküm getirmiştir. Olayın mahiyetine göre şartları varsa davacının kötü niyet tazminatı istemek hakkı vardır. Yukardaki açıklama ve mahkemece gösterilen gerekçelere göre kararın onanması gerekeceği kanısındayım.
KARŞI OY YAZISI (2)
Davalı işveren, işyerindeki faaliyetin büsbütün durumuna neden olacak tarzda işçilerini; ihbar ve kıdem tazminatını ödeme taahhüdü ile işten uzaklaştırılmıştır. Bu maddi olgu 275 sayılı yasanın 18. maddesindeki lokavt tanımına uygundur. Ne var ki, işveren şirket işyerinde çalışan tüm işçilerin hizmet sözleşmelerinin feshi nedenini fabrikanın karlılık düzeyinin altında çalışması ve şirketin gün geçtikçe ağırlaşan maliyetler ile görevini sürdüremeyeceği gerekçesi ile işyerinin 20.8.1978 tarihinden itibaren kapatılması zorunluluğuna dayanmaktadır. Şu hale göre davada uyuşmazlık konusu toplu sözleşme yapma süresi içerisinde işverenin, verimliliği kaybettiği gibi bir sebebe dayalı olarak işyerinin kapatmak amacıyla haklarını ödeyerek de olsa tüm işçilerin hizmet sözleşmelerini feshetmiş ve işyerini kapatmış olmasının yasa dışı bir lokavt sayılıp sayılmıyacağı noktasında toplanmaktadır.
Dava konusu olayda davacı sendikanın 1.6.1976 - 31.5.1978 dönemi için geçerli işyeri toplu iş sözleşmesini 27.4.1978 tarihinde feshederek 2.6.1978 tarihinde aynı işyeri için yetki aldığı ve bu yetkiye istinaden işvereni 13.7.1978 tarihinde toplu sözleşme müzakerelerine davet ettiği işveren ve temsilcilerinin toplantıya gelmemesi üzerine Bölge Çalısma Müdürlüğüne başvurarak toplantı günü tayin ettirdiği ve 30.7.1978 tarihinde toplantıya katılan taraf temsilcilerinin 10.8.1978 tarihinde toplanılmak üzere dağıldıkları 10.8.1978 ve 15.8.1978 tarihli toplantılarda işyerinin kapatıldığı ve bu nedenle toplu sözleşme müzakerelerine lüzum kalmadığı öne sürülmüş ve işverence de işyerinin 20.8.2978 tarihinden itibaren kapatılacağı 27.7.1978 tarihli yazı ile sendikaya, İş ve İşçi Kurumu Müdürlüğüne 27.8.1978 tarihli yazı ile de Bölge Çalışma Müdürlüğüne bildirildiği dosyanın içerdiği belgelerden anlaşılmaktadır. Bu tür bir sebebe dayanarak toplu iş sözleşmesi müzakerelerinin başladığı devrede işyerini kapatma halini yasal bir hakkın kullanılması niteliğinde görmek toplu iş sözleşme ve grev hakkının aynı biçimde ihlali sonucunu doğurur. İşyerinin karlılık düzeyinin altında çalışmış olması ve maliyetlerin artması gibi haller aniden ortaya çıkan olaylar olmadığı gibi toplu sözleşme müzakereleri sırasında haklı bir kapatma nedeni de sayılamaz. 27.7.1978 tarihinde işyerinin kapatılmasına karar verilmiş olmasına rağmen davalı şirketin 30.7.1978 tarihinde yapılan toplantıya aynı tarihi taşıyan temsilci belgesiyle temsilci göndermesi ve daha sonraki tarihte yapılan ilk toplantıya da katılınmış olması karşısında işyerini kapatmanın özel bir maksada dayandığı ve yasa dışı lokavt olduğu açıktır. Bu itibarla çoğunluğun yeniden inceleme yapılmasını isteyen bozma gerekçesine karşıyım.