 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
8. Ceza Dairesi
E: 1978/14
K: 1978/739
T: 27.01.1978
DAVA : 6136 sayılı Kanuna muhalefetten sanık (S) nin yapılan yargılanması sonunda : Adı geçen Kanunun değişik 12/1. maddesi uyarınca takdiren 2 sene hapis, 1000 lira ağır para cezalariyle mahkumiyetine, 6085 sayılı Kanunun 60/E maddesince şoför ehliyetnamesinin 1 yıl geri alınmasına suç aleti silah ve mermilerle suçta kullanılan (...) plakalı kamyonun zoralımına dair (Diyarbakır 1. Ağır Ceza Mahkemesi)nce verilen 27.10.1977 gün ve 127 esas 162 karar sayılı hükmün süresi içinde Yargıtay'ca incelenmesi C. Savcısı tarafından istenilmiş olduğundan dava evrakı C. Başsavcılığından tebliğname ile daireye gönderilmekle incelenerek gereği düşünüldü:
KARAR : 1 - Sanığın yurt dışında kaçak olarak yurda sokulmuş 330 adet tabanca ve 309 bin adet yabancı kökenli mermileri yurt içinde 8 tonluk kamyonuyla bilerek Amasya'dan Diyarbakır'a taşıdığı mahkemede kabul edilmiş bulunmasına göre; bu kadar çok sayıda ve piyasa değeri yaklaşık 7 milyon lira civarındaki silah ve mermilerin naklinde başkalarının iştirak ve yardımı olmaksızın suçun münferiden işlenmesine olanak bulunmadığının düşünülmemesi; Şöyleki:
Kamyonda taşınan bu yasak eşyanın gizlenmesinde 13 adet sünger yatak ve sonradan usulü dairesinde imha edilmiş sağlığa zararlı çürük patatesler kullanılmıştır. Sanık bunlar için (H) ile 4 bin liraya anlaşmıştır.
Sanık 5.5.1977 günlü tutanakta adı geçen mal sahibi (H) ile birlikte Amasya'dan ayrılmış sözü edilen eşyalarla yüklü kamyon ana yol dışında seyredip 20 km. sonra saft dağılması arızası geçirmiş bu arızanın giderilmesi için sanık kendi yoluna ters düşen bir yöne Çorum'a gitmiş, kamyon başında (H) yi bırakmış ve bir gün sonrada; 3.5.1977 tarihinde arızalı kamyonun başına dönmüştür. Şu hale göre sanık en az mal sahibi (H) ile iştirak halinde bulunmaktadır. Diğer taraftan sanığın yakalandığı 5.5.1977 tarihine kadar 2 gün süren bir zaman içerisinde yaklaşık 7 milyon lira piyasa değeri olan silah ve mermilerle 750 kilometre sürecek olan bir karayolu güzergahında yalnız başına kalması ve bu fiili tek başına başarabilmesi mümkün görülmemiştir. Nitekim duruşmada komser ve polislerce doğrulanmış 5.5.1977 günlü tutanakta sanık (H) nin bu yolculuk içerisinde kendisini Diyarbakırın Seyrentepe kavşağında Anadol marka bir araba ile karşılandığını ve,
Böylece eylemin münferiden işlendiğinin kabulü ve o suretle uygulama yapılması yolsuz görülmüştür.
Sanığın eylemi yukarda yazılı düşünce ve nedenlerle 6136 sayılı Kanunun 12/3 maddesine uygun bulunmaktadır.
2 - Mahkemece benimsenen kabule göre uygulama ölçüsü dahi takdir açısından yasaya aykırı görülmüştür. Şöyleki :
Toplumun önemli bir kesiminin yasa dışı silah bulundurmasına imkan veren sanığın eylemine mahkemenin cezanın alt sınırını seçerek takdir ve uygulama yapması isabetli değildir. Maddede gösterilen alt ve üst sınır esnekliği ceza adaletini olayına göre yerine getirmede bir sıralama ve değerlendirme için konulmuştur.
Yüzlerce kişinin tabanca, binlerce kişinin dilediği kadar mermi edinmesine yol açabilecek böylesine fahiş bir nakil suçunun bir kaç tabanca veya mermiyi nakledenle eş değerde tutulması ve o suretle uygulama yapılması takdir hakkının olayla çeliştiğini göstermektedir.
Bu yazılı nedenlerle hükmün (BOZULMASINA), 27.1.1978 gününde oybirliğiyle
karar verildi.