 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
7. Hukuk Dairesi
E:1978/9830
K:1978/14280
T:30.11.1978
ÖZET : Davacı, çekişmeli taşınmazın tapulama tesbitine itiraz dilekçesinde açıkça, taşınmaz: tesbitten önce gelinine sattığını ve onun adına tesbitinin gerektiğini belirtmiş olmakla bu tür itiraz tesbitin kesinleşmesini önlemez. Kesinleşmeden sonra açılan davaya tapulama mahkemesinde bakılamaz.
(766 s. Tapulama K m. 26, 27, 28, 48)
Taraflar arasında tapulama tesbitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle temyiz isteğinin kanuni süresinde olduğu anlaşıldı, tetkik raporu ve dosyadaki kağıtlar okundu, tetkik hakiminin açıklaması dinlendi gereği görüşüldü
Tapulama sırasında temyiz konusu edilen 1451 parsel sayılı 13300 m2 yüzölçümündeki taşınmaz dava dışı olan 1450 sayılı parselden 1617 sayılı Kanun gereğince ayırt edilerek Hazine adına tesbit edilmiştir. İtirazı Tapulama Komisyonu tarafından reddedilen davacı vergi kaydına ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanmış ve dava açmıştır. Mahkemece davanın kısmen kabulüne parselin krokisinde (A) harfi ile işaretli 1450 metrekarelik bölümünün davacı adına tesciline (B) harfi ile işaretli 3000 metrekarelik bölümünün mer'a olarak sınırlandırılmasına, kalan (C) harfi ile işaretli bölümünün Hazine adına tesciline karar verilmiş, hüküm davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı tarafın tapulama tesbitine karşı itirazını açıklayan dilekçesinde nizalı parselin kendisine ait iken tapulama tesbitinin yapılmasından önce 1965 yılında gelini Ayşe'ye sattığını ve nizalı parselin Ayşe adına tesbiti gerektiğini belirtmiştir. Ayşe'nin vekili sıfatı ile itiraz etmemiştir. O halde tapulama tesbitine hak sahibi olmadığı açıkça belirtilen kişi tarafından itiraz olunmuştur. Kendisinde, itirazda nitelik bulunmayan kişinin itiraz hali davadaki nitelik gibi sonuç doğurur. Herne kadar nitelik (sıfat) dava ve itiraz şartlarından değil ise de bu biçimde dilekçede açıkça belirtilen niteliksizlik hali ve bu kişinin itirazı tapulama tesbitinin kesinleşmesini önlemez. O halde tesbit kesinleşmiştir. Tapulama Kanununun 31. ve 52. maddeleri hükmünce tesbitin kesinleşmesinden sonra açılan davaya tapulama mahkemesinde bakılamaz. Bu durumda mahkemece davanın görev yönünden reddine ve dava dosyasının görevli Mucur Asliye Hukuk Mahkemesi'ne gönderilmesine karar verilmek gerekirken işin içine girilerek yazılı biçimde hüküm verilmiş olması isabetsiz ve temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün (BOZULMASlNA) 766 sayılı Tapulama Kanununun 73. maddesi uyarınca harç alınmasına mahal olmadığına 30.11.1978 gününde oybirliğiyle karar verildi.