 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
7. Hukuk Dairesi
E:1978/7866
K:1978/7014
T:09.05.1978
- TAPULAMADA GÖREV
- DAĞITIM İŞLEMİ-MÜLKİYETİN GEÇİŞİ
ÖZET : Tapulama tesbit gününden sonra doğan haklara ilişkin davalar tapulama mahkemesinin görevine girmez. 551 sayılı Yasa uyarınca dağıtım [tefviz] işleminin yetkili mercilerce yapılması ve onanması anından başlıyarak mülkiyet hakkı doğar.
(766 s. Tapulama K m. 47)
(YİBK., 1.11.1944 gün ve 30 s.)
Taraflar arasında görülen ve tapulama tesbitinden doğan davadan dolayı verilen hükmün Yargıtay'ca duruşmalı olarak incelenmesi istenilmekle tetkik raporu ve dosyadaki belgeler okundu, tetkik hakiminin açıklaması dinlendi, iş incelendi, gereği görüşüldü.
Tapulama sırasında 1852 parsel ve sayılı 2142 m2 yüzölçümündeki taşınmaz miras yolu ile gelen kazandırıcı zamanaşımı zilyedliğine ve paylaşmaya dayanılarak Yılmaz adına tesbit edilmiş ve asliye mahkemesinde davalı olduğu tapulama tutanağında belirtilmiştir. Asliye mahkemesinde görülmekte olan ve davacı Yılmaz tarafından davalılar hazine ve vakıflar idaresi aleyhine açılan tescil davası devir edilmiştir. Duruşma sırasında Bayrampaşa Belediyesi davaya dahil edilmiş Cafer satın aldığı kısmın adına tescili için davaya katılmıştır. Mahkemece davanın reddine ve parselin hazine adına tesciline karar verilmiş, hüküm davacı Yılmaz, davalı Vakıflar İdaresi ve katılan Cafer mirascısı Selime tarafından temyiz edilmiştir.
1 - Nizalı taşınmazın vakıfla bir ilgisi bulunmadığı mahkemece toplanıp doğru olarak değerlendirilen delillerle saptanmıştır. Bu nedenle vakıflar idaresinin yerinde olmayan temyiz itirazının reddi ile hükmün bu bölümünün (ONANMASINA) ve 766 sayılı Tapulama Kanununun 74. maddesi uyarınca 10 lira onama ilam harcının temyiz edenden alınmasına,
2 - Cafer mirascılarının temyiz itirazlarına gelince; Adı geçenler nizalı taşınmazın 175 metrekarelik bir bölümünün babaları tarafından satın alındığını ileri sürerek, bu bölümün bağımsız olarak kendi adlarına tesciline karar verilmesini istemişlerdir. Ancak, davaya katılan bu kişilerin dayandıkları satış akdi tapulama tesbit gününden sonra gerçekleşmiştir. 766 sayılı Tapulama Kanununun 47. maddesi hükmü gereğince tapulama tesbit gününden sonra doğan haklara ilişkin davalar tapulama mahkemesinin görevi dışında kalır. O halde davaya katılanların bu iddiaları yönünden mahkemece görevsizlik kararı verilmek gerekirken, hüküm yerinde bu yönden bir karar oluşturulmamış bulunması isabetsizdir. Davaya katılanların temyiz itirazları bu nedenle yerindedir.
3 - Yılmaz ve arkadaşlarının temyiz itirazları, taşınmazın tümüne ilişkin bulunmaktadır. Mahkemece, idare tarafından 551 sayılı Kanuna göre yapılan tahsisin tapuya tescil edilmemiş olması nedeni ile taşınmazın hazine adına tesciline karar verilmiştir. Oysa 551 sayılı Kanunun 1. maddesinde (... 13 Aralık 1335 günlü kararnameye göre verilmekte olan ve bundan sonra özel kanunları ile verilecek olan fevkalede tahsisata ilaveten şehri bervechi ati zamaim maktuan ita ve arazi tefviz olunur) hükmüne yer verilmiştir. Hal böyle olunca tefviz işleminin yetkili merciler tarafından yapılması ve onanması anından itibaren tefvize konu olan taşınmaz teffiz olunan kişinin mülkiyetine geçer. Tefviz sahibinin ayrıca tapuya başvurması ve adına tapu kaydı oluşturulması zorunluluğu yoktur. Yasa gereği tescilden önce de tefvizle mülkiyet hakkı doğar. Nitekim 1.11.1944 gün 30 sayılı Yargıtay İçtihadi Birleştirme kararında iskan kanunları gereğince teffizle mülkiyet hakkının doğacağı kabul olunmuştur. 551 sayılı Kanunun bu bakımdan iskan kanunlarından bir ayırımı yoktur. 0 halde idari mercilerce gerçekleştirilen tefviz işlemine değer verilerek nizalı taşınmazın Hamit oğlu Ahmet'e ait olduğu ve onun tarafından Ali'ye satıldığı ve adı geçenin ölümünden sonra dahi mirascılarına kaldığı ve halen eylemli bir biçimde taşınmazın bu kişilerin tasarrufunda bulunduğu gözönünde bulundurularak payları, oranında Ali mirascıları adlarına tesciline karar vermek gerekirken, hüküm yerinde yazılı bazı gerekçelerle taşınmazın hazine adına tesciline karar verilmesi isabetsiz ve davacıların bu yöne ilişkin temyiz itirazları da yerindedir.
Sonuç : Davacılardan Ali mirascıları ile Cafer mirascılarının temyiz itirazlarının yukarıda ikinci ve üçüncü bentlerde yazılı nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün bu yönlerden (BOZULMASINA) ve 766 sayılı Tapulama Kanununun 73. maddesi uyarınca harç alınmasına yer olmadığına 9.5. 1978 gününde oybirliğiyle karar verildi.