 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
7. Hukuk Dairesi
E: 1978/649
K: 1978/7711
T: 29.05.1978
DAVA : Taraflar arasında tapulama tesbitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle temyiz isteğinin kanuni süresinde olduğu anlaşıldığı, tetkik raporu ve dosyadaki kağıtlar okundu, tetkik hakiminin açıklaması dinlendi, gereği görüşüldü:
KARAR : 431 parsel sayılı taşınmazda Halil ve arkadaşlarının zilyetliğinin vergi kaydıyla doğrulanmadığından söz edilerek, tapulama mahkemesince taşınmazın Hazine adına tesciline dair verilen 12.9.1963 günlü hüküm Yargıtay 7. Hukuk Dairesi'nce onanarak kesinleşmiştir. Davacılar Halil ve paydaşları vekili dava konusu yere ait tapu kaydının, hükmün kesinleşmesinden sonra elde ettiklerini ileri sürmüş ve yargılamanın iadesi isteğinde bulunmuştur. Mahkemece isteğin reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Yargılamanın geri çevrilmesini isteyen taraf önceki tapulama davasında dedeleri adına var olan tapu kaydını o zaman bulamadıklarını ve şimdi bulmuş oldukları ileri sürmüş ve HUMK'nun 445. maddesinin 1. bendine dayanmıştır. Mahkemece Tapulama Kanunu'nun 31. maddesinde yer alan 10 yıllık hak düşürücü süre tescil gününden itibaren yargılamanın geri çevrilmesi isteği gününe kadar geçmiş olduğu gerekçesi ile istek red edilmiştir. Yargılamanın geri çevrilmesi istekleri bağımsız bir dava niteliğini taşımaz. Yargılamanın geri çevrilmesi daha önce görülen ve kesin hükme bağlanan davaların yeniden görülmesini amaç güden fevkalade kanun yoludur. O halde daha önce görülen ve kesin hükme bağlanan dava yönünden fevkalade kanun yoluna başvurma Tapulama Kanunu'nun 31. maddesindeki 10 yıllık hak düşürücü süreye bağlı değildir. Ortada yeni bir dava bulunmamaktadır. Bu nedenlerle mahkemenin tapulama Kanunu'nun 31. maddesine dayanarak isteği red etmiş olması isabetsizdir. Ancak yargılamanın geri çevrilmesi isteğinde bulunan kişiler hükmü kesinleşen tapulama davasında davalı durumundadır. Tapulama tesbiti kazandırıcı zamanaşımına dayanarak yapılmış ve davalı taraf davada tapu kaydına dayanmışlardır. Hal böyle olunca, davada dayanılmayan hukuksal nedenin delili olabilecek tapu kaydına dayanılarak ileri sürülen yargılamanın geri çevrilmesi isteği red edilmek gerekir. Mahkemece isteğin bu nedenle reddi doğru olur.
SONUÇ : Bu nedenlerle temyiz itirazlarının reddi ile hükmün gerekçesinin yukarda açıklandığı biçimde düzeltilerek (ONANMASINA) ve 766 sayılı Tapulama Kanunu'nun 74. maddesi uyarınca 10 lira onama ilam harcının temyiz edenden alınmasına 29.5.1978 gününde oybirliğiyle karar verildi.