Taraflar arasında tapulama tesbitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle temyiz isteğinin kanuni süresinde olduğu anlaşıldı. Tetkik raporu ve dosyadaki kağıtlar okundu, tetkik hakiminin açıklaması dinlendi, gereği görüşüldü

Tapulama sırasında 717 parsel sayılı 84000 m2 yüzölçümündeki taşınmaz tapu kaydına tapu dışı taksime dayanılarak davalı Mehmet mirascıları adına tesbit edilmiştir. İtirazı tapulama komisyonu tarafından red edilen davacı Mevlüt nizalı taşınmazın davalıların murisi ile birlikte tapuda müştereken satın alındığını yarı payın adına tesbiti gerektiğini ileri sürmüş ve dava açmıştır. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.

Nizalı taşınmazın dava konusu olmayan 718, 183, 185 ve 716 sayılı parsellerle birlikte bir bütün halinde davacı ve davalıların miras bırakanı ile birlikte satın alınarak sonradan bu parsellere tapu kaydı oluşturduğu ve bir süre sonra taraflar arasında yapılan rızai paylaşma sonucu 716 sayılı parsel ile dava konusu parselin davalı payına diğer parsellerin de davacı payına düştüğü yönünde taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davacı kendi payına düşen 185 parselin mer'a olduğu yolunda Hazine tarafından hak iddia edildiğini bu halin taksimi bozmuş olacağını iddia ederek tapu kaydı gereğince nizalı parsel üzerinde kendisine yeniden pay verilmesi gerektiğini ileri sürmüştür. 185 parselin hukuksal durumunun henüz belli olmadığı ve itiraz konusu yapıldığı tarafların kabulündedir. Kesinleşmemiş bir yön taksim anlaşmasının bozulmasına bir neden teşkil etmez. Kaldı ki MK.nun 5. maddesi delaleti ile BK.nun 189. maddesinin 2. fıkrası gereğince davalı tarafın taksim sırasında üçüncü kişinin zaptına karşı her hangi bir kefaletinin varlığı ileri sürülmemiştir. Nizalı taşınmazın öncesinin mer'a olması halinin esasen hem davacı hem de diğer paydaşlar tarafından da bilinmesi gerekir. Davacının bu hali bilerek paylaşmaya rıza göstermiş olmasına göre aynı halin paylaşmanın bozulmasının bir haklı nedeni olarak kabulü olanaksızdır. Bu nedenle davacının yerinde olmayan temyiz itirazının reddi ile hükmün (ONANMASINA) 766 sayılı Tapulama Kanununun 74. maddesince. 10 lira ilim harcının temyiz edenden alınmasına 6.7.1978 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Diğer Bölümlerimiz +
Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini

Yargıtay Kararları 2007 2006 2005 2004 2003 2002 2001 1999 1998 1997 1996 1995 1994 1993 1992 1991 1990 1989 1988 1987 1986 1985 1984 1983 1982 1981 1980 1979 1978 1977 1976 1975 1974 1973 1927-1972