 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
7. Hukuk Dairesi
E: 1978/1056
K: 1978/7551
T: 17.05.1978
DAVA : Taraflar arasında tapulama tesbitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle temyiz isteğinin kanuni süresinde olduğu anlaşıldı, tetkik raporu ve dosyadaki kağıtlar okundu, tetkik hakiminin açıklanması dinlendi, gereği görüşüldü:
KARAR : Tapulama sırasında dava konusu taşınmaz tapu kaydına, tapu dışı paylaşmaya ve pay satışına dayanılarak davalı taraf adına tesbit edilmiştir. Davacı safiye taşınmazda tapu ile paydaş olduğunu ileri sürmüş ve itiraz etmiştir. İtirazı tapulama komisyonunca red edilen davacı aynı nedenlerle dava açmıştır. Mahkemece davanın reddine taşınmazın davalı adına tesciline karar vermiş hüküm davacı mirascıları tarafından temyiz edilmiştir.
Tapuda kayıtlı olan nizalı taşınmazın tarafların miras bırakanları Ali'den kaldığı mirascıları arasında yapılan paylaşmada davacıya düştüğü uyuşmazlık konusu değildir. Uyuşmazlık Safiye'nin bu taşınmazı kardeşi davalının miras bırakanı Ali'ye satıp satmadığı ve bu satışın tapulama tespit gününde varlığının koruyup korumadığı üzerinde toplanmaktadır. Medeni Kanun hükümlerine göre kayıtlı olan taşınmazların tapu dışı işlemde paylaşılması ve satışı geçersizdir. Tapulama Kanununun 34 ve 32/c maddesi hükümlerine göre tapu dışı paylaşma ve tapu dışı yapılan satışın geçerli olabilmesi için taşınmazın bulunduğu bölgede tapulamanın başladığı güne kadar bu paylaşmanın ve satışın bozulmamış ve varlığını korumuş olması gerekir. Oysa tapu dışı paylaşmaya katılan paydaşlardan Ali kızı Melek payını Nisan 955 günlü 119 sayılı sicilde yazılı olduğu gibi ölünceye kadar bakıp gözetme akti ile üçüncü kişi Ahmet oğlu Nurettin'e satmıştır. Bu durumda tapu dışı paylaşma bozulmuştur. Artık tapu dışı paylaşmaya dayanma olanağı kalmamıştır. davalı miras bırakanı Ali'nin paydaş Safiye'den payını tapu dışı satın aldığını savunmuştur. MK. nun 612 maddesi hükmünce bir paydaşın payını diğer paydaşa satışı yazılı olmak kaydı ile geçerlidir. Davalı dayandığı satış sözleşmesinin yazılı olarak yapıldığını kanıtlar bir belge gösterememiş ve pay satın alma iddiasını kanıtlayamamıştır. Bu tür satışın varlığı tanıkla isbatlanamaz. Çünkü iştirak halinde paydaşlar arasındaki satışlarda Tapulama Kanununun 32/c maddesi uygulanamaz. Mahkemece bu yönler gözönünde tutularak taşınmazın tapu kayıt sahipleri adına payları oranında tesciline karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm oluşturulması isabetsiz temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA ve 766 sayılı Tapulama Kanununun 73. maddesi uyarınca harç alınmasına mahal olmadığı 17.5.1978 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.