 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
6. Hukuk Dairesi
E: 1978/3389
K: 1978/3768
T: 11.05.1978
DAVA : Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan ortaklığın giderilmesi davasına dair karar davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Dava, taşınmaz mal ortaklığının giderilmesi isteminden ibarettir.
Mahkemece satış suretiyle ortaklığın giderilmesine karar verilmiş, hüküm davalılardan (L) tarafından temyiz edilmiştir.
Davacılar, taşınmaz malın taksimi olamadığı takdirde satışı suretiyle ortaklığının giderilmesini ve davalılardan (M) de tasarruf şeklinin kat mülkiyetine çevrilmesini istemişlerdir. Dava konusu taşınmaz malın 17 daireli kagir apartman olduğu anlaşılmaktadır. Bilirkişi inşaat yüksek mühendisi verdiği 23.1.1978 tarihli raporda, gayrimenkulu ve hissedarların ayrıca pay durumunu belirttikten sonra halen taraflar arasında iştirak halinde mülkiyetleri olan taşınmazın, yalnız 4 normal kat dairelerinin üst üste olanlarının birbirine benzediği son kat daire ile zemin kat daireleri ve bodrum kat bir numaralı dairenin birbirlerine benzediği, ayrıca caddelere cephe durumu, kat farkı dolayısıyla da bütün faktörler gözönünde tutularak dairelerin değerlerinin teker teker ve birbirlerinden farklı olarak tesbitlerinin gerektiği en önemlisi imar durumu 24.50 metre olan bu parsel üzerinden halen 18.50 metre yüksekliğinde inşaat ve iki katlı inşaat hakkının mevcut olduğunu, ayrıca mutena olan semtin son teşekkülleri muvacehesinde, arsa değerini bulmuş olduğundan üzerindeki yapının eski stil oluşu ve imar durumu da gözönünde tutularak bu binanın tadil ve ilave suretiyle ve kat ilavesiyle mahalli kadostraya uygun bir şekle ve 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu şumulü içine sokulması mukadden olduğundan kat mülkiyetine çevrilmesi ne ve paylar denkleştirilmek suretiyle bağımsız ortaklara ayrı ayrı tahsisine karar verebilir. Maddedeki (karar verebilir) sözcüğünün şartlarının tahakkuku halinde (karar verilir) şeklinde anlamak lazımdır. Taşınmaz malın kat mülkiyetine çevrilebilmesi için yine sözü edilen kanunun 50. maddesi gereğince tümünün kagır olması yeterlidir. Bilirkişinin verdiği rapor kanuni dayanaktan yoksundur. Halen, iki katlı inşaat hakkının mevcut olması, semtin son teşekkül tarzı, yapının eski stil oluşu, kat mülkiyetine çevrilmesine engel haller değildir. İmar durumunun engel teşkil ettiğinin nedenleri de raporda açıklanmamıştır.
Bu durumda, yetersiz olan rapora dayanılarak satış kararı verilemez. Bağımsız bölümlerin adedine, pay ve paydaş durumuna göre ivaz ilavesi suretiyle taşınmazın kat mülkiyetine çevrilmesi mümkündür. Mirasçılardan bir kısmının kat mülkiyetine karşı çıkmalarının da hukuken bir değeri de yoktur. Talep karşısında hakim, kat mülkiyetine çevrilme hususunu re'sen incelemekle yükümlüdür. Anılan kanunun 12. maddesinde yazılı belgeler tamamlattırılarak, bu işlerden anlayan bilirkişiler marifetiyle yeniden inceleme yapılması ve gerekirse ivaz alınabileceği ve bunun tahsiline karar verilebileceği gözönünde tutulmak suretiyle, taşınmaz malın tasarruf şeklinin kat mülkiyetine çevrilmesi yoluna gidilmesi gerekirken, yeterli olmıyan bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı şekilde hüküm tesisi, usul ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ : Hükmün açıklanan nedenle BOZULMASINA, 11.5.1978 tarihinde oybirliği ile karar verildi.