 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
6. Ceza Dairesi
E: 1978/982
K: 1978/948
T: 16.02.1978
DAVA : Müşteki Fikriye'nin rızası olmadan 1826 sayılı Yasanın 1. maddesi gereğince karı-koca gibi yaşayanların evliliklerinin ve çocuklarının tesciline ilişkin tutanak ve dilekçeyi doldurup adı geçen mağdurenin imzasının yerine başka birisinin parmak izini basmak suretiyle sahte resmi evrak düzenlemekten sanık Yaşar ve bu belgeyi onaylamaktan sanık Hacı Mehmet haklarında yapılan duruşma sonunda; Hacı'nın beraatine, diğerinin ise eylemi gerçek dışı beyanda bulunmak özelliğinde bulunduğundan TCK.nun 343/2;647 sayılı Kanunun 6. maddelerine tevfikan altı ay hapsine, cezasının ertelenmesine dair (Malatya Ağır Ceza Mahkemesi)nden verilen 19.12.1977 tarihli hükmün temyizen tetkiki müdahil Fikriye vekilleri tarafından istenilmiş ve para depo edilmiş olduğundan dava evrakı C.Başsavcılığı Yüksek Makamından onama isteyen 3.2.1978 tarihli tebliğname ile 13.2.1978 gününde daireye gönderilmekle okunarak gereği düşünülüp görüşüldü:
KARAR : Soruşturma safhalarında toplanan delillere, olayın özelliği gözönünde bulundurularak bu delillerin değerlendirilmesi sonunda yapılan açıklamaya ve mahkemenin yerinde görülen kanı ve takdirinin dayandığı gerektirici nedenlere göre müdahil Fikriye vekillerinin sanık Hacı Mehmet hakkındaki hükmün bozulmasına yönelik temyiz itirazları yerinde görülmediğinden reddiyle adı geçen sanık hakkındaki usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA,
Müdahilin diğer sanık Yaşar'a dönük temyizine gelince:
Tescil Edilmeyen Birleşmeler ve Bunlardan Doğan Çocukların Cezasız Tescili Hakkındaki 1826 sayılı Yasanın 1. maddesinde bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihe kadar evlendirmeye selahiyetli merci önünde yapılmış bir akte dayanmıyarak birleşip karı koca halinde yaşamış olan ve evlenmelerine kanuni bir engel bulunmayanlardan doğan çocuklar nesebi sahih olarak ve bu birleşmelerde de tarafların rızaları ile evlilik olarak tescil edilir denilmektedir. Bu hükme göre tescilin yapılabilmesi için her iki tarafın tescile esas olan belgeleri serbest iradeleri ile benimsiyerek imzalamış veya imza yerine geçen bir işaret ile tevsik etmiş bulunmaları gerekir. Olayda Fikriye'nin evlilik için rızası bulunmadığı halde sanığın onun da rızası varmışcasına müracaat belgesi düzenleyip Fikriye'nin parmak izi yerine bir başkasının parmak izini bastırmak suretiyle gerçek dışı düzenlediği belge ile tescil için müracaat ettiği ve nüfus memurunun da bu müracaatın gerçekliğini kabul ederek evliliklerini nüfusa tescil ettiği oluş ve kabulden anlaşılmış bulunmasına, düzenlenen belgenin tescile esas teşkil eden resmi belgelerden olup nüfus memurunun bu belgeye göre yaptığı düzenlemelerin ve resmi evrak niteliğinde olmasına göre sanık hakkında görevli memuru yanıltmak suretiyle düzenlediği belgeden ötürü TCK.nun 342. maddesinin uygulanması gerekirken yazılı şekilde gerçek dışı beyan suçundan hüküm kurulması,
SONUÇ : Bozmayı gerektirmiş, müdahil vekillerinin hükmün bozulmasına yönelttiği temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan tebliğnamedeki onama düşüncesinin reddiyle hükmün açıklanan nedenle BOZULMASINA, depo parasının geri verilmesine 16.2.1978 tarihinde oybirliği ile karar verildi.