 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
6. Ceza Dairesi
E: 1978/6651
K: 1978/6907
T: 17.11.1978
DAVA : Nikahsız olarak H ile karı koca hayatı yaşadığı sırada evlenmeye rızası ve müşterek çocukları olmadığı halde evlenmeye rızası ve müşterek çocukları varmış gibi göstererek H nin parmak izini taklit edip sahte evlenme ihbariyesi düzenlemekten sanık R ve düzenlenen bu ihbariyenin doğruluğu tasdik ederek sahtecilik suçuna iştirakten sanık muhtar A haklarında yapılan duruşma sonunda : Her iki sanığın eylemleri TCK.nun 339/1. maddesine uyduğundan adı geçen kanunun 339/1 ve 59. maddeleri gereğince ikişer yıl altışar ay hapislerine dair (Muş Ağır Ceza Mahkemesi)nden verilen 28.6.1978 tarihli hükmün temyizen tetkiki sanıklar tarafından istenilmiş ve para depo edilmiş olduğundan dava evrakı C. Başsavcılığı yüksek makamından onama isteyen 27.10.1978 tarihli tebliğname ile 6.11.1978 gününde daireye gönderilmekle okunarak gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Yapılan yargılamaya, toplanan delilere ve hakimler kurulunun takdirine göre sanıkların sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak:
TCK.nun 339. maddesinde belirlenen suçun oluşması için memurun memuriyetini icrada tamamen veya kısmen sahte bir varakayı bilerek düzenlemesi gerekmektedir.
Sanıklardan R nin Türk Medeni Yasasının kabulünden sonra 1826 sayılı Yasanın yürürlüğe girdiği tarihe kadar uzun süre karı koca gibi yaşadığı müdahil H nin evlenmeden vazgeçip babasının yanına dönmesini müteakip onun parmak izini taklit etmek evlenmeye rızası ve müşterek çocukları olmadığı halde varmış gibi göstermek suretiyle 1826 sayılı yasanın 1. maddesine şeklen uygun olarak düzenlendiği ve muhtevasiyle parmak izinin doğruluğunu sanık muhtar A ya tasdik ettirdiği sahte ilmuhaberi dilekçe ile nüfus memurluğuna tevdi ederek evliliklerinin ve çocukları olarak Ayşe'nin nüfusa tescillerini sağladığı sanıkların ikrarlarından ve incelenen yazı ve belgelerden anlaşılmıştır.
Suçun sanıklardan muhtar A ya yükelenebilmesi için adı geçenin ilmuhaberdeki müdahile ait parmak izinin sahte olduğunu ve muhtevasının gerçek olmadığını bildiği halde tasdik işleminin yapmış olmasının ispatlanması lazımdır
Sanık A soruşturma aşamalarındaki savunmalarında; sanık R nin suç konusu ilmuhaberi doldurulmuş olarak getirdiği, müdahile karı koca gibi yaşadıklarını bildiği için beyanlarına inanıp tasdik ettiğini bildirmiş,savunmanın aksini gösteren delil bulunamadığı gibi diğer sanık da bu hususu doğrulayacak şekilde açıklamalarda bulunmuş, mahkemenin kabul ettiği gibi ilmuhaberin evlenme akdi niteliğinde olmadığı, 1826 sayılı Yasanın 3. maddesinde öngörülen ve taraflarca idare amirine verilecek dilekçeye bağlanması gereken ilmuhaber olduğu anlaşılmış ve mahalle muhtarının evlenme akdini icraya da yetkisi bulunmamıştır.
Bu açıklamaya göre; sanık muhtar A nın hareketinin, suç konusu ilmuhaberde yer alan hususların doğruluğunu usulen araştırmadan tasdik işlemini yaparak memuriyet görevini savsamaktan ve diğer sanık R nin eyleminin de sahte resmi varaka düzenletmekten ibaret olduğu gözetilerek sanık R hakkında 342 ve sanık A hakkında da 230. maddenin uygulanması gerekirken yazılı şekilde 339. maddeyle hüküm kurulması,
SONUÇ : Bozmayı gerektirmiş sanıkların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan tebliğnamedeki onama düşüncesinin reddiyle hükmün açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, depo paralarının geri verilmesine 17.11.1978 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.