 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
6. Ceza Dairesi
E: 1978/3200
K: 1978/4173
T: 15.06.1978
DAVA : Zirai Donatım Fabrikası'nın kırpıntı saç ve torna talaşını ihale suretiyle alıp bu hurdaların 18280 kilogram geldiği halde temin ettiği tartı fişlerinden birine 12400 kilogram yazıp dolandırıcılık suçuna teşebbüsten sanık O hakkında yapılan duruşma sonunda: Sanığın eylemi resmi evrak üzerinde sahtekarlık yapmak özelliğinde görüldüğünden TCK.nun 342/1. maddesine tevfikan iki sene ağır hapsine dair (Sakarya 2. Ağır Ceza Mahkemesi)nden 13.2.1978 tarihli hükmün temyizen tetkiki sanık vekili tarafından istenilmiş ve para depo edilmiş olduğundan dava evrakı C. Başsavcılığı yüksek makamından bozma isteyen 3.5.1978 tarihli tebliğname ile 8.5.1978 tarihinde daireye gönderilmekle dosya incelendi gereği görüşüldü:
KARAR : Sakarya Zirai Donatım Kurumu'na ait olup açıkta depolanmış bulunan saç ve torna talaşından müteşekkil hurda demirleri ihale suretiyle satın alan müteahhit İ nin demirlerin Karabük'e taşınması işini nakliyeci sanık O ya verdiği ve sanığın olay günü yüklediği kamyonun yapılan tartısında dara ile birlikte 18780 kg. ağırlıkta bulunduğunu bildiği halde bu gerçek durumu tevşik eden tartı fişini yırtarak müessesesinin ilgili memurlarına ağırlığın 12400 kg. olduğunu gösteren 2359 numaralı sahte olarak düzenlemiş bir fiş ibraz edip aradaki farktan yararlanmağa kalkıştığı ve bu suretle sahtecilik suçunu işlediği elde edilip dosyaya konulan 2359 nolu sahte tartı fişi ile gerçek durumu tesbit eden 2372 nolu fişi tanık beyanları ve sanığın tevile kaçan ikrarı gibi olumlu delillere dayanılarak suçun sübutu kabul ve soruşturma sonuçlarına uygun bir şekilde niteliği tayin kılınmış, savunmaları inandırıcı gerekçelerle reddolunmuş ve hakimler kurulunun bu yolda tecelli eden kanaat ve takdiri ile yapılan uygulamada herhangi bir isabetsizlik bulunmamıştır.
Bu itibarla, sanık vekilinin temyiz itirazları ile duruşmalı inceleme sırasındaki sübuta ve vasfa ilişen tüm savunmaları ve sözü edilen tartı fişinin bir memur tarafından görev gereği düzenlenmesi gereken resmi varaka hükmünde olduğu ve olayın açığa çıkışına kadar tartıyı yapan görevlinin imzasına gerek duyulmadan sadece kantar baskısıyla geçerlik kazandığı yapılan açıklamalardan anlaşıldığı, olayın ortaya çıkışından sonra tartıyı yapan memurun belli edilmesi ve bu gibi sahte işlemlerin önlenmesi gayesiyle imza usulü konulmasının bu niteliği değiştirmeye yetmiyeceği ve fiilin ikrar sırasında yürürlükte bulunan işlemlere göre fişin imzasız olmasına rağmen hüküm ifade eden resmi bir belge sayılması gerektiği ve düzenlenmesiyle suçun gerçekleşmiş olacağı cihetle tebliğnamedeki imzadan yoksun fişin ferdiyet ve hüviyet kazanamıyacağına ve bu nedenle resmi varaka olarak kabul edilemiyeceğine yönelik bozma düşüncesi yerinde görülmediğinden reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, ve depo parasının gelir kaydına 15.6.1978 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.