 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
6. Ceza Dairesi
E:1978/2784
K:1978/2885
T:25.04.1978
ÖZET : 1-5917 sayılı Yasanın uygulanmasında, dava konusu edilen taşınmazın zilyedinin kim olduğunun belirlenmesi yetkisi yönetsel kata verilmiştir. Yasa bu yönden mahkemeye bir yetki tanımamıştır. 2 - Aynı taşınmaza daha önceki elatmaların türlü nedenlerle beraatlarla sonuçlanması, yeni elatma eyleminin suçu oluşturmasını engellemez.
(5917 s. Gayrimenkule Tec. Defi K m. 1, 3, 7)
Müdahalesi önlenen köy yoluna tekrar elatmak suretiyle 59(7 sayılı Yasaya aykırı davranıştan sanık Mehmet hakkında yapılan duruşma sonunda; beraatine dair (Suşehri Sulh Ceza Mahkemesi)nden verilen 2.3. 1978 tarihli hükmün temyizen tetkiki o yer C. Savcılığı tarafından istenilmiş olduğundan dava evrakı C. Başsavcılığı yüksek makamından onama isteyen II .4. 1978 tarihli tebliğname ile 17.4. 1978 gününde daireye gönderilmekle okunarak gereği düşünülüp görüşüldü
Sanık Mehmet hakkında 5917 sayılı Yasa gereğince kaymakam tarafından verilen men kararına karşı gelerek köy yoluna 10.7.1977 tarihinde elatmasından ötürü kamu, davası açılmış bulunmaktadır.
5917 sayılı Yasanın t. maddesinde, hakiki veya hükmi şahısların zilyet bulundukları gayrimenkule başkası tarafından tecavüz ve müdahale edildiği takdirde o gayrimenkul zilyedinin ve zilyed birden fazla olduğu takdirde İçlerinden herhangi birinin müracaatı üzerine bu gayrimenkulün bağlı bulunduğu mahallin kaymakam veya valisi tarafından tecavüz ve müdahale def'i ve gayrimenkul zilyedine mahallen teslim olunur denilmekte ve köye alt gayrimenkullere vaki tecavüzlerde köyün kanuni temsilcisi veya köy halkından herhangi biri tarafından maddede sözü geçen mercilere müracaatı yeterli görülmektedir.
Yasanın 7. maddesinde ise; tecavüzü def edilen kimse mahkeme kararı ile teslim edilmeksizin, o gayrimenkule yeniden tecavüz ederse, maddede yazılı olduğu gibi cezalandırılmasını öngörmektedir.
5917 sayılı Yasa (zilyedliği vaki tecavüzlere) zilyedi korumak ve tecavüzleri defile tecavüzden önceki durumu muhafaza etmekten sorumlu olan idari makamların kararlarına karşı gelmeyi önlemek ve tecavüzü def edilen kimsenin elattığı yer için mahkemeden bir karar almadan bu yere tekrar elatmasının toplum düzeninde meydana getireceği sürtüşme ve çatışmalara yer vermemek amacıyla yürürlüğe konulmuştur.
Dava konusu yerin zilyedinin kim olduğunu tayin ve takdir yetkisi yaptırılacak soruşturma sonucu gayrimenkulün bulunduğu yerin kaymakam veya valisine aittir. Bu yasa çerçevesinde mahkemenin ayrıca zilyedin kim olduğunu araştırmasına olanak tanımamıştır.
Dava konusu yere sanığın tecavüzü kaymakamlıkça men edilmiş ve bu karar düzenlenen tutanakla mahallinde usülen infaz edilmiş olmasına göre; sanığın yasanın 3. maddesi gereğince bu yerde tercihe şayan bir hakkı bulunduğunu ancak ait olduğu hukuk mahkemesine müracaatla ispatlaması ve bu ispat öncesinde gayrimenkul sanığın tapulu mülkü olsa dahi yasa hükmünün uygulanması gerekmektedir.
Yukarıdaki açıklamalara göre sanığın aynı gayrimenkule daha önceki tecavüzlerinin çeşitli nedenlerle beraat ettirilmesi suretiyle sonuçlandırılmış olması yeni tecavüz eyleminin suç teşkil etmesini engellemez. Bu itibarla tecavüz konusu yerin kaymakamlık kararında sanığın müdahalesinin önlendiği yer olup olmadığı mahalinde usülen tesbit ve sanığın bu yere elattığının anlaşılması halinde yasanın 7. maddesi hükümlerinin uygulanması gerekirken isabet bulunmayan düşüncelerle yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, C. Savcısının temyiz itirazları yerinde görülmüş olduğundan tebliğnamedeki onama düşüncesinin reddiyle hükmün açıklanan nedenle (BOZULMASINA) 25.4. 1978 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.