 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
5. Ceza Dairesi
E: 1978/4119
K: 1978/4714
T: 27.12.1978
DAVA : Müstakil faili belli olmayacak şekilde Şerif Candemir'i kasten öldürmekten ve izinsiz silah taşımaktan sanık Halef Aydoğdu'nun yapılan yargılanması sonunda; Hükümlülüğüne, Hamit İşcan ve Şeyhmus Pekacar haklarında açılan kamu davasının mukavakkaten tatiline ilişkin (Urfa 2. Ağır Ceza Mahkemesi)nden verilen 6.6.1978 gün ve 230/84 sayılı hükmün silahtan maada kısmının müdahil Fatma Candemir ile kendisine ait mahkumiyet kısmının sanık Halef Aydoğdu taraflarından Yargıtay'ca incelenmesi istenilmiş, şartı yerine getirilmiş ve sanık duruşma da talep etmiş olduğundan dava dosyası C.Başsavcılığı'ndan tebliğname ile Dairemize gönderilmekle sanık hakkında duruşmalı müdahilin temyizi hakkında dava duruşmasız olarak incelendi ve aşağıdaki karar tesbit edildi :
KARAR : Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanığın suçlarının sübutu kabul kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde bozma sebepleri dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan sanığın duruşmalı inceleme sırasında müdafiinin sübuta ve vesaireye ilişen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine. Ancak:
A) Olay günü maktul Şerif Candemir ile Esat adında bir kişi arasında çıkan kavgada Şerif'in Esat'a ateş ettiği ancak Süleyman adında sanıklardan Halef'in akrabası olan kişinin hedefte hata neticesi yaralanıp öldürdüğü ve olayı haber alan Süleyman'ın akrabaları olan sanık Halef ile halen firarda olan Hamit İşcan ve Şeyhmuz Pekacar'ın, öldürülen akrabaları Süleyman'ın öcünü şahsen almak amacı ile Şerif'i aramaya başladıkları ve onu evinden de arattıklarında karısı evde olmadığını söyleyince birlikte aramaya devam ettikleri ve sonunda Şerif'i Mehmet Aydın'ın evinde buldukları hali firarda olan Şehmuz'un eve girdiği ve ŞerifIe ateşe başladığı Şerif'in ayağından yaralanmasına rağmen evden dışarı kaçmak isteyince dışarda bekliyen sanık Halef ile halen firarda olan Hamit İşcan'ın da Şerif'e ateşe başladıkları Şeyhmuz'un da dışarda bekliyen sanıkların ateşine iltihak ettiği ve Şerif'in bu üçlü ateş çemberi içinde üç yerinden yaralanıp öldürüldüğü hükme dayanak yapılan tanık sözleri ve ölü muayene tutunağı münderecatı ile anlaşılmış ve olayın şu oluşuna göre sanıklar akrabaları Süleyman'ın öldürülmesi olayının içinde değildirler ve olayı sonradan duymuşlar ve akrabaları Süleyman'ın intikamını almak amacı ile birlikte karar almışlar ve sanıklardan Halef de, Şeyhmuz eve girince dışarda bekleyerek maktulün kaçma imkanını ateş etmek sureti ile önlemiş ve bu suretle öldürme suçunu doğrudan doğruya beraberce işlemiş ve bu bakımdan eylemi 450/10 ve 64/1 nci maddesine uyar bir nitelik taşımış bulunmasına rağmen hakkında 448 ve 463 ncü maddesinin uygulanması ve kangütme saiki ile işlendiği olayın oluş şeklinden açıkça belli olan öldürme suçunda 51/2 nci maddesinin sanık lehine uygulanması yasaya aykırıdır ve bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Müdahil'in temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden tebliğnamedeki onama isteğinin reddi ile hükmün gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, depo parasının geri verilmesine 27.12.1978 gününde oybirliğiyle karar verildi.