 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
5. Ceza Dairesi
E: 1978/2209
K: 1978/2529
T: 09.06.1978
DAVA : Salih'i taamüden öldürmekten ve izinsiz silah taşımaktan sanık H. Hüseyin'in bozma üzerine yapılan yargılanması sonunda; sanığın iki ay geceli gündüzlü bir hücrede tecrit edilmek suretiyle müebbet ağır hapsine ve 500 lira ağır para cezasıyla hükümlülüğüne, dosyada miktarları yazılı manevi tazminatla maktu ve nisbi vekalet ücretlerinin sanıktan alınarak müdahillere verilmesine ve sanık ehliyetli şoför olduğundan ehliyetnamesinin daimi olarak geri alınmasına ilişkin (Alaşehir Ağır Ceza Mahkemesi)nden verilen 20.2.1978 gün ve 6/15 sayılı hükmün duruşmalı olarak Yargıtay'ca incelenmesi sanık tarafından istenilmiş ve hüküm öldürme yönünden re'sen de temyize tabi olduğundan dava dosyası Cumhuriyet Başsavcılığı'ndan tebliğname ile dairemize gönderilmekle; duruşmalı olarak incelendi ve aşağıdaki karar tesbit edildi :
KARAR : Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanığın suçlarının sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suç nitelikleri tayin, bozma dışında cezayı azaltıcı sebebin nitelik ve derecesi takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, bozmaya uyularak gereği yerine getirilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde aşağıdaki bozma sebepleri hariç bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan sanığın ve duruşmalı incelemede müdafiinin suç vasfına vesaireye yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine. Ancak :
A) Sanık vekilinin son oturumdaki savunmasında TCK.nun 59. maddesinin uygulanması isteğine ilişkin hükmün esasını oluşturan ve yüze karşı açıklanan kısa kararda olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesi yasaya aykırı olduğu gibi kabule göre de ;
B) Kanun koyucu idam cezalarında TCK.nun 51/1. maddesi ile 59. maddesinin uygulanmasında bir ayırım gözetmemiş ve her iki maddede ölüm cezasının müebbet ağır hapse çevrileceğini hüküm altına almıştır. Böylece yasal indirme sebeplerinden faydalanma hakkı doğan sanığın durumunu ağırlaştıran, yasa önünde eşitliği bozan bir hal meydana gelmektedir. Oysaki sair cezaları gerektiren cürümlerde 51/1. madde 1/4, 59. madde ile 1/6 indirme gerekmekte ve bu nedenle ceza uygulamalarında oldukça farklı sonuçlar oluşmaktadır. Bu yüzden TCK.nun 450/4. maddesinin kapsamında kalan bir eylemde sanık lehine TCK.nun 51/1. maddesinin tatbiki gerektiğinde hükümde ayrıca 59. maddenin de birlikte yer alması yasadaki bu boşluğu doldurucu bir uygulama olur. Hal böyle iken, mahkemece maktulün haksız hareketi ve eylemi yüzünden TCK.nun 51/1. maddesi ile ölüm cezası müebbet ağır hapse çevrilirken, TCK. nun 59. maddesinin de nazara alınması yolundaki isteğe rağmen gerekçeli kararda "Sanığın suçunu samimi olarak ikrar etmediği ve hakkında takdiri tahfif sebebi olabilecek başka bir husus bulunmadığı" gibi bir gerekçe ile 59. madde uygulanmamıştır denilmekte ise de; bu kabule karşı sanığın eylemi taammüden işlediği ilk ve içten ikrarından anlaşılarak hüküm bu ikrara dayandırılmış, ancak bu durumda son savunmalarındaki değişiklik idam gibi bir ceza tehdidinden ileri gelmesi itibarıyla 59. maddenin uygulanmamasını haklı gösterecek bir nitelikte görülmemiş ve uygulama yukarıda esasları belirtilmeye çalışılan ceza adaleti ve eşitliği ilkesini zedeleyici bir içerik göstermiştir.
Bu nedenle haksız bir tahrik altında maktulü taammüden öldüren sanık için oluş ve sanığın kişiliği ve eylemini ikrar da etmiş bulunması gibi haller gözönünde tutularak hakkında 59. maddenin de uygulanması yerinde olacakken bu madde ile de ayrıca indirme yapılmamış olması yasaya aykırıdır.
Bu itibarla sanığın ve duruşmalı incelemede müdafiinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden hükmün bozulmasına karar verilmesi gerekir.
SONUÇ : Yukarda açıklanan nedenle tebliğnamedeki isteğe aykırı olarak re'sen de temyize tabi hükmün BOZULMASINA, 9.6.1978 gününde oybirliğiyle karar verildi.