 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
4. Hukuk Dairesi
E: 1978/8915
K: 1979/4956
T: 12.04.1979
DAVA : Taraflar arasındaki tazminat davası nedeniyle yapılan yargılama sonunda, ilamda yazılı nedenlerden dolayı 30240 liranın faiziyle birlikte davalılardan alınarak davacıya ödenmesine ilişkin hükmün davacı avukatı tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşuldu:
KARAR : Davalının taşınmazında yapmış olduğu kazı nedeniyle davacının binasının hasara uğradığı mahkemece de benimsenmiştir. Dosyadaki kanıtlar dahi böyle bir kabulün doğruluğunu desteklemektedir. Ne varki yerel mahkeme, davacının binasının temelsiz bulunması olgusunun zararın artmasına etkili görmüş ve bilirkişinin bu yoldaki beyanına dayanarak gerçekleşen zarardan % 40 oranında bir indirim yapmıştır. Bilindiği gibi, zararın meydana gelmesinde haksız eylemi işleyenin kusuru ya da olayımızda olduğu gibi kusursuz sorumluluk hallerinde sorumluluğu gerektiren olay yanında kısmen zarara uğrayanın kendi kusuru da amil olmuş ise, tazminattan bir oranda indirim yapılması gerekir. Bu kural, BK. nun 44. maddesi hükmünde öngörülmüştür. Genellikle birlikte kusur olarak nitelenen bu kusur, aklı başında (makul) bir kimsenin kendi çıkarı için sakınacağı veya sakınması gerekli olan düşüncesiz bir hareket olarak tanımlanmaktadır. O halde, olayımızda birlikte kusur olarak kabul edilen olgunun gerçekten az yukarıda anılan davranış şeklinde belirip belimediği yönü üzerinde durulmak gerekir. Hukuk Genel Kurulu'nun dosyaya mübrez 25.4.1970 gün 4/784 esas 211 karar sayılı ilamı ile dairemizin 14.1.1975 gün 9196 esas 465 karar sayılı ilamlarında da, açıkça vurgulandığı gibi; davacının binası fenne aykırı yapılmış olsa dahi, davalılar kendi binalarını yaptırmış olmasa idiler, yapının bu durumu ile doğal yaşantısını sürdüreceği düşünülmek gerekir. zira, davacının binasındaki hasara bu binanın temelsiz oluşu değil, doğrudan doğruya davalıların bina için kazı yapmaları olgusu yol açmıştır. Kaldıki. binadaki hasarın davalılar tarafından kazı yapılmamış olması halinde dahi meydana getireceği yolunda bir savunma ve özellikle bir bilirkişi mütalaası da mevcut değildir. O halde, davacının binasının temelsiz oluşu ile doğan zarar arasında bir illiyet bağı yok demektir. bu itibarla davalıların eylemiyle doğan zarardan % 40 oranında indirm yapılmasına tazminat hukuku kuralları elverişli değildir. Bütün bu nedenlerle gerçekleşen zararın tümüne hükmedilmek gerekirken, kabul edilen birlikte kusur orarına göre indirim yapılması bozmayı gerektirir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenle davacı yararına BOZULMASINA ve davacı yararına takdir edilen 1.400 lira duruşma avukatlık parasının davalılara yükletilmesine, 12.4.1979 gününde oybirliğiyle karar verildi.