 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
4. Hukuk Dairesi
E:1978/3978
K:1979/4513
T:03.04.1979
- SADECE DAVANIN KAZANILMASI HALİNDE ÜCRET ÖDENMESİNİ ÖNGÖREN YAZILI SÖZLEŞME
- YAZILI ÜCRET SÖZLEŞMESİNİN GEÇERSİZ OLMASI HALİNDE YAPILACAK İŞ
ÖZET : Avukat tarafından yükümlenilen işin, ancak olumlu olarak sonuçlanması halinde ücret ödeneceğine ilişkin sözleşme geçersizdir. Bu durumda, işin yükümlendiği günde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari, Ücret Tarifesi hükümleri uyarınca belirlenecek ücretin ödetilmesine karar verilmelidir.
(1136 s. Av. K, m. 35, 163, 164, 168, 174)
Taraflar arasındaki avukatlık ücretinden alacak davası nedeniyle yapılan yargılama sonunda, ilamda yazılı nedenlerden dolayı 14000 liranın faiziyle birlikte davalılardan alınarak davacıya ödenmesine ilişkin hükmün davalılar avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşuldu:
1- Davacı avukat, davalı müvekkillerinin murisinin Bağ-Kur üyesi olduğunu ve ölümü üzerine kendilerine maaş bağlatmak ya da toptan ödemeyi sağlamak üzere davalılar ile anlaştığını; bu anlaşma uyarınca deruhte ettiği işi yerine getirmek için Bağ-Kur'a başvurduğunu; ancak, aldığı cevabı davalı müvekkillerine iletmesine ve kendilerinden yapılacak iş konusunda talimat istemesine rağmen, davalıların bir aylık süre içinde kendisine talimat vermekten kaçındıklarını ve daha sonra da kendisini azlettiklerini ileri sürerek, haksız azil nedeniyle 14.7.1975 günlü yazılı ücret sözleşmesinde kararlaştırılan 14000 liranın ödetilmesini istemiştir.
Davacı avukatın gerçekten, 1136 sayılı Avukatlık Yasasının 35. maddesi hükmüne dayanarak davalı müvekkillerin Bağ-Kur Genel Müdürlüğündeki işlerini tam bir özenle ifaya başladığı, ancak, davalıların istenen talimatı süresinde vermemek ve bilahare de 30.3. 1976 gününde haksız yere azletmek suretiyle İşin sonuçlandırılmasına engel oldukları dosyadaki belgelerden ve davacının gerçekleşen iddiasından anlaşılmaktadır. Nitekim bu maddi olgular yerel mahkemece de aynen benimsenmiştir. Şu halde, davacı avukat Avukatlık Yasasının 174. maddesinin 2. fıkrası hükmünce ücret istemeye hak kazanmıştır.
Taraflar arasında düzenlenen 14.7.1975 günlü ücret sözleşmesi incelendikte; davalıların işin müsbet olarak sonuçlanmasında yani (kazanıldığında) 14000 lira ödemeyi yükümlendikleri görülmektedir. Taraflar arasında peşin bir ücret ödenmesi öngörülmediği gibi, davacının deruhte ettiği işin olumsuz olarak sonuçlanması halinde de bir ücret ödenmesinin kararlaştırılmadığı anlaşılmaktadır. Çünkü; anılan sözleşmedeki sözlerden 14000 liralık ücretin sadece işin olumlu olarak sonuçlandırılması, eğer bir dava söz konusu olacaksa, bu, davanın kazanılması hali ile sınırlı olduğu anlaşıldığına göre, birinetice işin veya davanın olumsuz bir sonuca ulaşması halinde bir ücret ödenmeyeceğinin kararlaştırıldığının kabulü zorunludur. Oysa böyle bir sözleşme, kapsadığı bu şart yönünden 1136 sayılı Yasanın 163. maddesinin 3. fıkrasına aykırıdır. Çünkü anılan maddede tarifedeki en az tutarın altında bir ücretle iş kabulü yasaklanmıştır. Bu yasağa göre, davanın kaybı halinde hiçbir ücret alınmayacağı koşulun u kapsayan sözleşme elbetteki geçersiz sayılacaktır. Kaldı ki, bu yasak, ayrıca inzibati bir ceza ile de güçlendirilmiştir (Md. 163). Bu olayda aynı yasanın 168. maddesinin uygulanmasından da söz edilemez. O halde ortada, tarafları bağlayıcı geçerli bir ücret sözleşmesi var olmadığına göre, davacıya, işin deruhte edildiği tarihde yürürlükde bulunan ve 20.4. 1973 gün ve 14513 numaralı Resmi Gazete'de yayınlanan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince ve özellikle bu tarifenin 20. maddesi göz önünde tutularak (tarifelerdeki benzeri işlere göre) bir ücret takdiri gerekirken, ücret sözleşmesinin niteliğinde ve yorumunda hataya düşülerek geçersiz sözleşmede öngörülen ücrete hükmedilmiş olması bozmayı gerektirir.
2 - Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir yolsuzluk görülmemesine göre öteki temyiz itirazlarının reddi gerektir.
Sonuç : Temyiz olunan kararın birinci bendde gösterilen nedenle (BOZULMASINA), diğer temyiz İtirazlarının ikinci bendde gösterilen nedenle reddine ve peşin harcın istek halinde geri verilmesine 3.4.1979 gününde oybirliğiyle karar verildi.